Elbette bir hamamböceğini sevmek zorunda değiliz ama onların yaşam mücadelesine saygı duymalıyız. Mesela bitik olduğum bir dönemimde hamam böceklerinin radyasyona karşı gösterdikleri direnç bana ışık oldu.
(bkz: Vicdan)
Vicdanı olan insan kendinden güçsüz, bakıma muhtaç, itilen, hor görülen her canlıyı sever elinden geleni yapar. Vicdansız orospu çocukları ise tam tersini.
Çünkü dinimde de onlar Allah'ın sessiz kulları onlara eziyet etmeyin dediği için. Dilleri olmayıp sizin yeri geldiğinde hizmetinizi gören o hayvanlara eziyet etmeyin.
Sevmeliyiz diye bir şey yok.
Hepimiz biyolojik olarak hayvanız. Kendi alanımızda yaşamımızı tehdit ettiğini düşündüğümüz canlıları öldürmek isteriz. Tehdit etmediğine inandıklarımızla arkadaşlık kurarız veya düşman olmayız en azından.
Hayvanlarla ilişkimiz de buna göre şekilleniyor. Ben mesela köpekleri severim ama geneliyle dost olamam, kaldırımda köpekli birini görünce inerim kaldırımdan. Çünkü şerroların sağı solu belli olmuyor. Yine de düşman olarak görmem onları. ilerde besleyeceğim mutlaka bir tane, mutualist ilişki kuracağım. O bizi korusun, biz onu besleyelim ve sevelim. Bu böyle olmalı. Ayrıca yavru bir köpekle beraber büyüyen çocuklar çok daha akıllı ve sorumluluk sahibi oluyor, çocuğuma bile faydası olacak. Neden sevmeyeyim bu canlıyı?
Bu arada sevmeye gerekçe aramak zaten bir saçmalık. Sevmiyorsan sevmiyorsundur, çok da irdelemeye gerek yok. Düşman olmamaya çalış sadece çünkü zihninde hayvanları algılayış şeklin onlarla ilişkini belirliyor.
Ve asıl tehdit çok başka aslında, bir hayvana güvenebilirsin pek tabii. Fakat düşünen bir hayvana güvenmek için aranızda ciddi bir bağ olmalı. O da olmuyor herkesle. Bu da insanları baş tehdit haline getiriyor, insanlara daha çok dikkat etmek gerek.