cogu zengin insanin, yardima muhtac, fakir, hasta insanlardan cok hayvanlara daha fazla deger verdiginin baska bir ispati olan gündür.
ayrica; her ekim ayinin dördünde tüylü müylü, kivircik süs köpegi ile gezen, yasini basini almis ve igrencligini sürdügü asiri boyalar* ile saklamaya calisirken daha da igrenclesen, bunu yaparken de alt tabakaya(!) yüksekten bakan birini* süs köpegini agzina sokmaya calisarak bir seyleri* basarip, herkese ibret icin yüksekten atasim, icerde pasa pasa yatasim var. paylasayim dedim sözlük...
söz konusu güne abdullah öcalan, barzani, talabani, bush, bin ladin * gibi insandan bozma hayvanlar dahilse iştirak etmeyeceğim gündür. yok efendim onlar değilde sadece hayvanlardan bahsediyorsanız iştirak edeceğim ve sonuna kadar destekleyeceğim, hatta yılın 365 günü onların yardımına koşacağım gündür.
şuan kocaman tüylü kafasını karnıma yaslayıp mışıl mışıl uyuyan pisiciğimin, onun ordan kalkmasını bekleyen ve kucağımda yatmak için sabırsızlanan köpeğimin günü bu gün... hiçbir şeyin farkında olmadan bu günü de öylesine geçiriyorlar işte... sabah öptüm onları, kucakladım her an yaptığım gibi... umarım bu hayvan katliamları son bulur ve onlar da kendi günlerinde her gün yaşamaları gerektiği gibi yaşarlar. ne dertlerini anlatabiliyorlar ne açlıklarını ama size olan sevgilerini o kadar güzel belli ediyorlar ki, verebileceklerinin en iyisini sunuyorlar önünüze. istedikleri de biraz sevgi ve karınlarını doyurmak, hiç kimse bunu yapmayacak kadar kötü kalpli ve bencil değildir. olmamalı.
çoğu insan tarafından önemsenmeyen bir gündür. anlayamayacak olanlar arasında vicdansızlar ön saflarda yerlerini alırlar. aslında hayvanların insanlardan korunmak gibi bir talebi yoktur. insanın hayvana gölge etmemesi yeterlidir. yeterki dokunmayın efendim onlar bir şekilde yaşamlarını sürdürürler.
belediyeler kendilerine hayvan barınağı yapmak ve sokak hayvanlarını aşılamak için ayrılan ödeneği , sokak hayvanlarını zehirlemek için kullanmamalıdır.bu bir şerefsizliktir. zannetmeyinki bunlar sadece küçük şehirlerde oluyor. büyükşehir belediyeleri de bizzat bu katliamda yerini almaktadır. hayvanlar belediyeler tarafından parklara bırakılan zehirli yiyecekler sebebiyle kıvrana kıvrana , titreye titreye ölmektedirler.tek yapılması gereken kuduz aşılaması ve kısırlaştırma iken onları öldürmek nasıl bir vicdansızlıktır.
hayvanı korumaktan kasıt , hayvanı eve kapatıp insan muamelesi yapmak da değildir.bu sadece kişinin kendi yalnızlığını hafifletmek amacıyla hayvana ızdırap çektirmesidir.
eğer bir hayvanı evinize alıyorsanız gerekli tüm aşılamalarını yaptırmalı ve doğru bir şekilde beslemelisiniz. onlar insan değiller ve metabolizmaları bizden farklı işlemektedir.bu sebeble ihtiyaç duydukları vitaminler , esansiyel aminoasitler , minareller bizden oldukca farklıdır.kaş yapayım derken göz çıkarmayınız.
inatla savunduğum ; 'hayvana zarar vermek ,öldürmek , insan öldürebilmenin ilk adımıdır.' görüşüdür. sizinle aynı dili konuşamaması onun canlı olmadığı , yaşama hakkı olmadığı anlamına gelmez. lütfen biraz vicdan.
eğer bizler onlara yaşam alanı bırakmıyorsak , yaşadıkları alanlara binalar yapıyorsak , işyeri açıp para kazanıyorsak , çocuklarımız oynasın diye park haline getiriyorsak onlara borçluyuz.bu dünya sadece insanlar için değil.
hayvanlara nefes alabilecekleri , korkmadan yaşayabilecekleri bir alan borçluyuz efendim.
doğayı şuursuzca yok eden insan , kendi türü dahil tüm türlere zarar vermektedir.
eğer insanlar , bu kadar olsun vicdana sahip olabilirlerse , diğer insanlara da yardım edecektir.
bizler hayvanlara yaşadığımız evleri borçluyuz.
arkadaşları arayıp "hayvanlar gününüz kutlu olsun efem" diyen tiplere rastlanan gündür. zira bugündür. günümüz şartlarında kesinlikle değer verilmesi gereken gündür. zaten bu günün önemini kavrayamadığımızdan yakında bütün hayvanların neslini tüketeceğiz ve bu güne ihtiyaç da duymuyacağız. hele bir de insanlar için * için hayvan katleden zihniyetin derhal ağzına sıçmak lazımdır. kozmetik için her gün binlerce hayvan katlediliyor ama kimse önüne geçemiyor. bugün gerçekten de gün geçtikçe önem kazanması gereken günlerin başında gelmektedir.
hayvanlara her zamankinden daha çok ilgi gösterilen gündür. benim önerilerim var bunla ilgili;
1. apo'ya o gün bir öğün fazla yemek verilsin
2. pkk yandaşlığı yapanlara fazla ses çıkarılmasın
3. kürt faşistlerine istediği kadar konuşma hakkı verilsin
geçen yıl bu özel günde istanbul'daki hayvanseverlerin yürüyüş fotoğraflarını görmüştüm gazetelerde.çok ilginç bir pankart vardı."önce içinizdeki hayvanı öldürün" diye.yani insan korumaya çalıştığı birşeyi ancak bu kadar aşağılar.demezler mi adama o zaman hayvan gerçekten de öldürülmesi gereken birşeymiş, bunu sen söylüyorsun diye.tanrı akıl fikir versin...
insanlarla hayvanların ilişkisi çok eski çağlalara dayanmaktadır. insanoğlu, önceleri sadece besin maddesi olarak gördüğü hayvanlardan zamanla farklı şekillerde de yararlanmaya başlar. Bakış açılarının değişmesiyle insanoğlu hayvanları evcilleştirir. ilerleyen dönemlerde bilim ve teknolojinin gelişmesiyle hayvan ürünleri, sanayideki etkin ve önemli yerini alır ve hayvancılık bir geçim kaynağı olur. Zamanla hayvanların bakım ve üretimleri bilimsel sistemlere oturtulur ve insanlar arasında hayvan sevenler gittikçe çoğalır. ilk olarak 1822'de bu düşünceye sahip hayvan severler ingiltere'de bir araya gelirler ve hayvanların beslenme ve korumalarını sağlamak amacıyla "Hayvanları Koruma Birliği"ni kurarlar. Zamanla tüm dünyaya yayılan bu hareket çeşitli dernek ve federasyonların kurulmasını sağlar ve Dünya Hayvanları Koruma Federasyonu 4 Ekim'i "Hayvanları Koruma Günü" olarak ilan eder.
