(bkz: kedi babası)
Bizim evin ahalisi biraz kabarık 1 i Norveç 2 si has tekir olmakla beraber 3 tekirsu babasıyım. Kızlarımın çenesi düşüktür ve onlar bıcır bıcır konuşurken benim onlara karşılık vermemem beklenemez. Kendilerine bebeklikten alıştırdığım üzere bana sesleneceklerinde baba diye sesleniyorlar, lakin dilleri dönmediği için tam olarak "vağvağ" diyor götü güzel kızlarım. Benim için insandan farkları yok çünki çok zeki ve karakter sahipleridir. Özellikle ailenin en çok bana ve evdeki "vazoya" benzeyen 7 buçuk kiloluk mars hanım. Ama Norveç tekiri zilli hanımın da hakkını yiyemem kendisi ismini hakkeden bir zekaya ve kız kardeşlerine uyguladığı şiddet ile aşırı derecede cadılığa sahipken onlarla oturup çay-kahve eşliğinde sohbet etmemem imkansız.
keyiflidir. çünkü çoğu insanın aksine sözünüzü kesmez, laf sokmaz, küfür etmez ve dinlemesini bilir hayvanlar. siz sırılsıklam aşıkken terk edip başkasına gitmez, bir kere sevip besleseniz sizi asla unutmaz, hainlik yapmaz. evet, çoğu hayvanı çoğu insandan daha çok seviyorum. insanlar canımı çok yaktı ama hayvanlar sadece hayatları sona erince can yakar. o da üzüntüdendir.
Her zaman yaptığımdır. Kendini sevdiren kedi, köpeğe bebekmiş gibi oy çeni yeyim gibisinden konuşuyorum. Yaklaşıp, sırnaşıp pati atmaya çalışanı da patisinden tutup şimdi bunu ısırıp koparayım mı diye tehdit ediyorum. Millet de garip garip bakıyor.
Yolda gördüğüm hemen hemen her kediye “naber, mari yi tanıyo musun?”* Diye sorarım. Muhtemelen hepsi manyak olduğumu düşünüyor. Olsun yine de hepsinin popisini yerim
Bi yere gidiyorum diyelim Hemen kedi geliyor git diyorum bende sana göre yiyecek yok. Gitmiyor elimdekini atıyorum yiyemiyor tabi, demedim mi sana diyorum. Çok salaklar ha konuşunca dinliyorlar. Sineğe git bak geberdürün diyorum gitmiyor gebertiyorum ama önce uyarıyorum.
Ruhunu sakinleştiriyo insanın böyle anlarcasına bakışları ve göz göze gelince tepki vermeleri miyavlamaları mutlu ediyo insan unutur iyiliği kediler unutmaz.
çoğu duyguyu hissedebiliyorlar zekaları fazla yüksek olmasada orası kesin.
lisede bizim okul dönüşü bi pet shop vardı önündede emenikeye benzeyen bi süs köpeği vardı. geleni geçeni seyrederdi kimseye havlamazdı kahpe bi çocuk vardı sınıfta o geçerken çıldırırdı.
insanlardan daha iyi dinledikleri için arada bir ben de yapıyorum. Alıyorum sokak kedisini kucağıma anlatıyorum da anlatıyorum, zaten pek konuşkan bir tipim. Miyavlayıp arada bir karşılık veriyor kediciklerim. Deli miyim neyim.*