hayvanlardan tanrılara sapiens

entry52 galeri4
    51.
  1. insanoğlunun (?) Dünyayı, hayvanları, doğal kaynakları ve bizzat kendi cinsini -farklı ideolojik maskelerle sırf kendi çıkarları için- varoluşundan bu yana nasıl katlettiğini, kronolojik olarak ortaya koyan harika bir kitap. En çok hoşuma giden yanı; tüm olayları analitik bir bakış açısıyla çok farklı taraflardan, akademik bir yordama yöntemiyle ortaya koyması. Bu özelliğiyle yazar, olayları tarafsız bir bakış açısıyla ele almaya çalıştığını ispatlamış oluyor. Sadece bu yönüyle bile çoğu tarih kitabından; 'daha gerçek', 'daha cesur' ve 'daha tarafsız' bir eser olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. içerikteki tüm korkusuz söylemlerden hariç, sırf isminden dolayı bile kitabın aforoz edilebileceğini ve büyük bir kesim tarafından protesto edilip, neredeyse hiç okunmayacağını düşünmedim değil. Tam aksine hak ettiği ilgi ve takdiri ülkemiz okurlarından da aldığını görmek güzel. Kitabı okudukça aslında bir tarihçinin ya da başka herhangi bir alanla ilgilenen birisinin, olayları daha net algılaması ve aktarabilmek için multi-disipliner bir birikime ve bakışa sahip olmasının gerekliliğini anlıyorsunuz. Yazar; psikolog, sosyolog,ekonomist, zoolog, botanikçi, mühendis, dil bilimci, biyolog, astrolog, fizikçi, siyaset bilimci, hukukçu, ilahiyatçı, bilim tarihçisi, dinler tarihi uzmanı, filozof, matematikçi ve sanatçı bakış açılarını temel düzeyde edinmiş, çok donanımlı birisi olduğunu; sağlam bilgi demetleri vermesiyle ve kaynakçaları direkt okuyucuyla paylaşmasıyla göstermektedir. Zaten bence bu tarz kitaplarda da en çok dikkat edilmesi gereken hususlardan birisi de kaynakçaların verilip verilmediği ve atıfların doğru yapılıp yapılmadığıdır. Yazar, zaten akademisyen olduğundan bu konunun da hakkını bence tam vermiş. Son olarak eseri değerli kılan diğer bir hususta; bu kadar akademik bilginin, nasıl akıcı bir şekilde (konuya gerçekten hakim olunduğunda) sunulabildiğinin en güzel örneklerinden biri olması.
    4 ...
  2. 52.
  3. Kitapta anlatılan insanın zekasının gelişmesi ile besin zincirindeki yerinin aniden değişmesi muhabbetine katılmakla beraber içgüdülerimizin de bu mantık ile beraber benzer oranda evrilmediğini düşünüyorum.

    Çünkü hala bazı konu ve durumlarda atalarımdızdan kalan davranışlar sergileyip mantığımızı bypass ediyoruz. Bence insanın " üstinsan " tipine gelebilmesi için bu dediğim konuda da evrimleşmesi lazım.

    Aşırı mantık bazlı bir canlıya evrildiğimizde de bu sefer "böyle bir insan tipi olması insanı robotlaştırmaz mı?" sorusu çıkıyor.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük