osmanlı zamanında ihtiyaç(zekat) taşları varmış.
zekat vermek isteyenler bu taşların içine zekatlarını bırakırlarmış.
daha sonra ihtiyaç sahipleride oradan sadece ihtiyaçları kadar parayı alırlarmış.
şimdi yapılsa bu, taşları bile çalar insanlar.
tıpkı hayvanların 3 gram sularına göz diktikleri gibi.
önce o kabı devirdiği bacağı dizinden kırılması gereken, sonra burnuna sert bir cisimle vurup kırılması gereken, sonra kafatasında çeşitli çatlaklar meydana getirilmesi gereken, kaburga kemiklerinin yarısı uyanık halde iken kırılması gereken, bayıldıktan sonra çeşitli dayaklar ile komaya girene kadar bayıltıp ayıltıp dövülmesi gereken mahlukat. öldürülmemesi gerekir, ölüm onun için kurtuluş olur.
tamam belki biraz abarttım; bu hayvanlara işkence edenlere yapılması gereken listeydi, ama sen yine de dikkatli ol puşt efendi, belki ters günümde denk gelirsin bana.
amacına ulaşamayan insandır. şimdi suyu devirirse suyun boşaldığını gören insanlar yine suyu doldurur ve hayvanlar tekrar su içebilir. ama suyun içine bir miktar tuz katarsa hem hayvanlar suyu içemez hem de hayvanseverler suyu dolu gördükleri için tazeleme ihtiyacı duymaz. tadını bilemedikleri için de suyun içilebileceğini sanarlar. *