hayvanat bahcesinde karsılasılan insanı yaran olaylardır. *
belcikada kaldığım bakım evi bizi hayvanat bahçesine götürmüştü.
tabii her şey cok güzeldi. aslanlar kaplanlar filler falan adamlar hayvanat bahcesi yapmıslar izmirde büyümüs ve gördüğü tek hayvanat bahcesi izmirde ki olan bir kişi olarak insan hayran kalıyor gercekten. insan kendini safaride hissediyor şerefsizim. kafesler oyle bir yerlestirilmiş ki sanki dogal ortam kafes yok gibi ve genelde üst yollar kullanılmıs kafeslerin üstünde geziyorsunuz ayı iki metre asagınızda falan. tel örgü yok falan. cok güzel yani.
neyse konumuza dönelim efendim. işte o ayı senin bu aslan benim geziyoruz elimizde cigdem cıtlıyıp geziyoruz. bir kafes var millet kafese bakıyor. kafes 3 metre gomülmüş yere tel orgü yok tepeden bakıyoruz.
orangutan kafesiymiş. serefsiz ne akıllı hayvan lan az daha evrime inanıyordum * neyse efenim kafese yaklasıyoruz millet kacısıyor falan noluyor lan? falan demeye kalmıyor kafesten asagıya orangutana bakan genc bir kızın suratında 2 kilo orangutan boku patlıyor. evet bildiğin bok. tabi biz olayı anlayamıyoruz kadın cıglık atarak yere düsüyor. kadının surat bildigin orangutan boku. biz gülmeye baslıyoruz gökten bok yagıyor aq neyse güvenlik geliyor bize uzaklasmamızı soylüyor. megersem orangutan dogurmus ve insanlardan rahatsız oluyormus. bebegini calacaklar sanıyormus. akıllı hayvan ya sıctıgı boku yanında cephane olarak saklıyor ve millet yanasınca o boku top seklide yapıp fırlatıyor.
o suratı bok olan kadın flamanca bagırıyor cagırıyor tabi ben ne dedigini anlamıyorum ama iyi seyler soylemedigi kesin o görevlilere bir bagırısı var hala aklımda. suratında iki kilo bok pecete ile temizlemeye calısıyor. o gorüntü aklımdan hic cıkmaz artık. * hayvanat bahcesinde karsılasılan insanı yaran olaylardır. * belcikada kaldığım bakım evi bizi hayvanat bahçesine götürmüştü. tabii her şey cok güzeldi. aslanlar kaplanlar filler falan adamlar hayvanat bahcesi yapmıslar izmirde büyümüs ve gördüğü tek hayvanat bahcesi izmirde ki olan bir kişi olarak insan hayran kalıyor gercekten. insan kendini safaride hissediyor şerefsizim. kafesler oyle bir yerlestirilmiş ki sanki dogal ortam kafes yok gibi ve genelde üst yollar kullanılmıs kafeslerin üstünde geziyorsunuz ayı iki metre asagınızda falan. tel örgü yok falan. cok güzel yani. neyse konumuza dönelim efendim. işte o ayı senin bu aslan benim geziyoruz elimizde cigdem cıtlıyıp geziyoruz. bir kafes var millet kafese bakıyor. kafes 3 metre gomülmüş yere tel orgü yok tepeden bakıyoruz. orangutan kafesiymiş. serefsiz ne akıllı hayvan lan az daha evrime inanıyordum * neyse efenim kafese yaklasıyoruz millet kacısıyor falan noluyor lan? falan demeye kalmıyor kafesten asagıya orangutana bakan genc bir kızın suratında 2 kilo orangutan boku patlıyor. evet bildiğin bok. tabi biz olayı anlayamıyoruz kadın cıglık atarak yere düsüyor. kadının surat bildigin orangutan boku. biz gülmeye baslıyoruz gökten bok yagıyor aq neyse güvenlik geliyor bize uzaklasmamızı soylüyor. megersem orangutan dogurmus ve insanlardan rahatsız oluyormus. bebegini calacaklar sanıyormus. akıllı hayvan ya sıctıgı boku yanında cephane olarak saklıyor ve millet yanasınca o boku top seklide yapıp fırlatıyor. o suratı bok olan kadın flamanca bagırıyor cagırıyor tabi ben ne dedigini anlamıyorum ama iyi seyler soylemedigi kesin o görevlilere bir bagırısı var hala aklımda. suratında iki kilo bok pecete ile temizlemeye calısıyor. o gorüntü aklımdan hic cıkmaz artık. *