bir hayvanı gerçekten sevmek ile başlar ki çoğunlukla kedi köpektir ilkler. sonraları sivrisineğe, hamamböceğine bile kıyamaz olursun, incitemez, öldüremezsin. Zaten zor olan stresli hayatını zorlaştıracağını bile bile daha çok kediye köpeğe sahip çıkarsın. et yiyemez olursun, hiç görmediğin sadece hikayelerini işittiğin katledilen hayvanlar için hüngür hüngür ağlarsın. Hele yıllarca birlikte yaşadığın köpeğin ölünce canın öyle bir yanar ki, onun oturduğu kanepeye, fotoğraflarına bakamazsın. Sana bakışlarını, kokusunu, havlamasını hep için sızlayarak hatırlarsın. hayvanları bu denli sevebilenin insan sevgisi de daha karşılıksız ve doğal olur. zaten sevgi karşılıksızsa gerçektir, gerçekse sınıflandırılamaz, sevmeyi sevmektir özü. sevginin başına gelen sıfatlar lafügüzaftır.
özellikle sıcak yaz aylarında kediler, köpekler için evlerinin önüne ve kuşlar için pencere pervazlarına birer kap su koyan
insanların ortak duygusudur.
uykunuzdan feragat edip karşılığında içinizdeki sevgi katmanını günden güne geliştirebilen canlı veya canlılarla terketme barındırmayan çıkarsız sevgidir.
sevgilerin en sevimsizidir. hayır sevin ama içinizden. iğrençlik sınırlarını zorlarcasına hayvanlara sarılıp, öpüp, okşayıp, boşalıp vs sevmek gerçekten hiç hoş değildir. hayvanla hayvan olmak gibi.
bir hayvan sevmez olarak tüm hayvan severleri kınıyorum, hepsinden tiksiniyorum.
acayip güzel bir şeydir. bir de evde besliyorsanız bağlanırsınız onlara.
yolunuzu gözlerler. dıştan geldiğinizde bir sevinç olurlar. bi yanınıza gelirler bi ordan oraya koşarlar çünkü sizi özlemiştirler.
bir insanın içinde hayvan sevgisi yoksa o insandan uzak durmalısınız. hayvan seven herkes iyidir demiyorum ama sevmeyenlerden bi adım uzak durun. merhamet yoktur onların içinde.
üniversiteye giderken, annesine hayvanlarıma dokunursan eve gelmem bir daha diye posta koyan bir yazarın sevgisidir. * karşılıksız sevmektir, bursunun tamamını yemlerine, bakımlarına acımadan harcamaktır sırasında. isteklerini dile getiremeyen, siz ne verirseniz onu alan, gözünüzün içine bakan, uzakta olduğunuz zaman özlediğiniz sevgidir aynı zamanda. sadece petshoplardaki hayvanları değil, sokakta gördüğünüz yardıma muhtaç hayvanları sevmektir. bu sevgi kedi ve köpeklerle de sınırlı değildir. ayrıca hayvan hakkı da çok önemlidir dinimizde.
bu yasak; sevgililer gününde yalnız kalan bir genç kızın tüm erkeklere küfür etmesinden farksız olarak, kendilerine aptalca çizgiler çizip bu çizgilerin dışında yaşayamamaları("hayvanlara dokunulmaz, pistir", "evde hayvan olmaz" gibi) yüzünden evinde hayvan besleyemeyen zavallıların, acısını çektikleri sevgisizliğin psikolojik olarak dışavurumudur...
Bazı insanlarca insan sevgisinden kat be kat çok olan sevgi. belki de Saf bir varlığa duyulduğu içindir, sizi koşulsuzca seven bir varlık olduğu içindir.
içinizde hayvan sevgisi yoksa da yaşama hakkınasaygı duyun. LÜTFEN! Sokağın köşesinde kendi halinde uyuyan köpeğe tekme atmayın. Kendi halinde yürüyüp giden kediye taş atmayın. Onların güçsüzlüğü egonuzu tatmin etmesin. Zarar görmelerine de göz yummayın, onlar da birer "can" ve hepsinin yaşama hakkı var. Sizin kadar!