AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, 2014 yılında bu konuda hazırladıkları kanun teklifini hatırlatarak, “Bunun üzerinden bir değişiklik yapacağız. En belirgin fark, ‘sahipli’, ‘sahipsiz hayvan’ tanımı vardı. Biz bu tanımları ortadan kaldırmış olduk. ‘Ev hayvanı’ ve ‘evcil hayvan’ ifadesi olacak kanunda. Bir hayvanı sahiplenmeye önemli bir sorumluluk alanı getiriyoruz. Hayvanı sahiplendiğinizde artık ona ömür boyunca bakmayı taahhüt etmiş olacaksınız. Her bir hayvanın çipi olacak. Hayvanlar artık sokaklara terk edildiğinde idari para cezası olacak. Heves adına bir hayvan alıp daha sonra sağa sola atabileceğiniz; eşya, mal gibi telakki edilemeyecek. Belediyelere artık hayvan bakımı koruması konusunda zorunluluk getirilecek. Hayvan alımı artık şartlara bağlanacak. Aldığı an canlının bir kimliği olacak, kendini tanımlayan bir kimlik. O kimlikle beraber kime ait belli olacak. Yani o ilişkinin adı olacak. ilişki uzun olacak” diye konuştu.
Zengin, en önemli değişikliğin hayvanlara yönelik işkence, kötü muamele ve öldürme gibi olaylarda hapis cezası getirileceğini anlatarak, “Kötü muamele gibi durumlarda bir kısmında idari para cezaları var. Onlara işkence etmesi ve öldürmesi gibi durumlarda ise hapis cezası geliyor. Canlıyı canice öldürmesine 6 aydan 4 yıla kadar, eziyet etmesi halinde ise 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası öngörüyoruz. Ve 2 yılın üstünde bir ceza verilmesi durumunda da ertelenmesi söz konu olmayacak. Evcil hayvanların satılması ile ilgili de kriterler getiriliyor. Evcil hayvanların petshoplarda satılması ortadan kalkacak. Küçük kafeslerde bulundurarak satılması önlenecek. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın denetiminde satılabilecek” ifadelerini kullandı.
Zengin, kısırlaştırmanın önemine işaret ederek, “Eğer kısırlaştırılma yapılmazsa; 10 yıl içerisinde köpeklerle ilgili nüfusun 60 milyona ulaşması bekleniyor. Önümüzdeki 3-4 yıl içerisinde kısırlaştırma kampanyası oluşturmamız lazım. içişleri Bakanlığımız ‘HAYDi’ adıyla bir yapı oluşturdu. Bir tarafta Hazine’nin buraya ayrı bir bütçe oluşturması gerekiyor. Tarım Bakanlığımız bu kanunun zaten ana yürütücüsü. Belediyeler içinde olduğu için Şehircilik Bakanlığımızın görevleri var ve tabii ki Adalet Bakanlığımız. Çünkü Adalet Bakanlığımız bu konuyla alakalı suçüstü hallerinde onlar resen harekete geçecekler. Böyle bakıldığında son derece çoklu bir yapı içerisinde, doğru bir sistem kurgulamaya çalışıyoruz” diye konuştu.
Hayvanları para aracı olarak kullananlara da verilen idari para cezalarının yeni kanunla artırılacağını söyleyen Zengin, “Çok az kaldı kanun tamamlanacak. Başka sorunlar da var çözülecek. Sadece köpek kediyle ilgili değil. Çokça boyutu var. Arılardan tutun balıklara, sürüngenlere çokça boşluk var. Bir apartman dairesinde evinde 60 kediye bakan var. Bir apartmanda 60 kediye 25 köpeğe bakan var. Buna bir sınırlandırma bir düzenleme getirilmesi lazım; başka insanların da yaşam kalitesini düşünmek lazım. ilgili bakanlıklara yetki verilecek. Bir evin içeresinde maksimum 3 köpek bulundurulacak. Bu yetki Tarım Bakanlığına verilecek. Cinsi tükenen ve kasten bir canlının cinsini tüketene 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilecek. Hayvan dövüştürenlere ise 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilecek” dedi.
Kendi cinsinden başka hiçbir cinse zerre saygısı olmayan, yaşama hakkını salt insana tanınmış bir hak sanan, ruh hastası, korkunçlu insanların varlığı sebebiyle ivedilikle çıkarılması gereken kanundur.
Hayvanın partisini kesen bir sayko, cana kast sebebiyle yargılanmalıdır.
Uygar ülke, hayvanlarının da mutlu ve huzurlu olduğu ülkedir.
• Şehirlerde popülasyon kontrolünü sağlamak amacıyla uygulanması önerilen tek yöntem kısırlaştırmadır. Ancak kısırlaştırmanın başarıya ulaşabilmesi ancak tüm ülke çapında uygulanmasıyla mümkündür. Popülasyon kontrolü amacıyla öncelikle şehirlerdeki sahipli ve sahipsiz hayvan sayısının, coğrafi olarak dağılımının ve sayısının tespit edilmesi ve buna göre hareket edilmesi önerilmektedir.
• Kısırlaştırma sürecinin doğru yönetimi için; bütçe tahsisi, veteriner hekim, yardımcı teknik personel ve destek personel istihdamı ivedilikle gerçekleştirilmeli, kısırlaştırma operasyonunun bir cerrahi girişim olduğu gerçeğiyle hayvanların operasyon sonrası bakımları için gerekli barındırma alanlarının planlanması, hayvanların yakalanabilmesi için tüm personele yönelik eğitimlerin düzenlenmesi ve gerekli donanımın temini sağlanmalıdır.
• Hayvan sahiplerine ilişkin kural ve yaptırımlar net olarak belirlenmelidir. Üzerine kayıtlı olan ve çevreye sorun yaratan hayvanların önlemini almayan, sahibi olduğu hayvanı sokağa atan kişilere ciddi yaptırımlar getirilmelidir. Sokağa terk edilen bir hayvanın sahipli olduğunun anlaşılabilmesi için, kimliklendirmeye ilişkin mevzuat ivedilikle yürürlük kazanmalıdır.