hanımefendi muhafazakar, müslüman, türk kadınının bir örneği ise, ben de prenses öpünce bir prense dönüşecek olan yeşil bir kurbağayım. o ne abartılı makyajdır, o ne süslü görüntüdür, o nasıl vücut hatlarını belli eden, nihat genç'in dediği gibi kayserili tüccar zihniyetini andıran perdelik kumaşlardan yapılmış kıyafettir. şaşmamak mümkün değil...
burdan bütün akp severlere sesleniyorum içinizde bir tane dürüst, objektif insan varsa sn. semra sezer hanımefendinin bir fotoğrafı ile hayrünnisa hanımın bir fotoğrafını karşılaştırın. hala daha bu hanımın daha muhafazakar bir yaşamı temsil ettiğini düşünüyorsanız size diyecek sözüm yok...
emine erdoğan'la arasında kutupsal -yanılmıyorsam kuzeyden gelen soğuk rüzgarlar olabilir- rüzgarlar esen bayan. hiç de konuşmuyor imiş. velhasıl şahsıma yönelik pek ilgilendirmiyor efendim. en nihayetinde "ayöl akşam köşke bekleriz bi çay içmeye" gibisinden şeylerdir diye düşünmekteyim. veyahut tamamen saçmalıyorum.
edit: sanırım sözlükte kendileri. eksiye ne gerek vardı lady'im.
star tv ye göre ülkemizin iki first lady sinden biridir. bir diğeri için; (bkz: emine erdoğan)
__karşılaştırma;
hayrunnisa gül, emine erdoğandan daha uzun boylu, daha güzel giyimli ve daha gençtir. ayrıca türbanlı hali emine erdoğan*a göre; daha az uzaylıya* benzemektedir.
not: bir ülkede iki tane first lady nasıl olur o ayrı bir tartışma konusudur.
kötü giyiniyor, kötü makyaj yapıyor... bu bir gerçek.. temel sebebi de abartılı seçimler.. vücut ve yüz yapısına daha uygun seçimler yapması gerekli çünkü cumhurbaşkanı eşi olmak sürekli göz önünde olmayı getirir... en önemlisi tesettürün amacı örtünmek ve dikkat çekmemek ise, ortada gerçekten büyük bir çelişki var.. dikkat çekmese zaten bu kadar yazı yazılmazdı haliyle...
neden bilinmez son derece kötü giyinir. o kadar kötü giyinir ki yüzünün güzelliği de o rüküşlükte kaybolur gider. ne kadar başarılı modacılarımız var neden biriyle çalışmıyor bu da merak konusu..
kendisini her gördüğümüzde bu günleri mi de görecektik şeklinde hayıflandığımız first lady.türkiye'nin ileriye değil geriye gittiğinin simgesel örneğidir ayrıca.
ortaçağ ganimeti gibi çocukken kocaya verilmiştir. tabii ki ne aşk bilir, ne hayatını kazanmayı bilir, ne de itiraz edip hakkını savunmasını. işin can sıkıcı tarafı yurtdışındakiler türk kadınını böyle sanmaktadır, halbuki türk kadını başkaldıran bir mizaca sahiptir.
times gazetesinin eki times2'ye verdiği röportajda,röpartajı yapan janice turner'a "ben sizi sarı saçlarınız var diye yargılamıyorum,ben başımı örtüyorum beynimi değil" cümlelerini sarfeden, ilkokul çocuğu gibi "ben sana x diyo muyum abisi" tadında bir savunma mekanizması olduğunu gösteren biricik first ladymiz.kendisine gene de havaların sıcak olduğunu hatırlatalım da dediği başındaki örtü eriyip beynine geçmesin. http://www.bbc.co.uk/turk.../080718_pressreview.shtml
inançlarını yaşamaya gayret eden milyonlarca müslüman hanımdan biri olan ve eşinin konumu nedeniyle psikotik laikçilerin kör nefretinin baş hedefi haline gelen hanımefendi.
ilk türbanlı first lady olma ünvanı almış küçük dağları kendısının ve kocasının yarattığını sanan nevi şahsına münhasır insan..türkiyeyi aihm şikayet eden ilk first lady de ayrıca.ankaranın en susuz zamanlarında beledıyenın sulama arabasıyla bahcesını sulatan ^^düşünceli^^ first lady..şimdide topkapı sarayındakı değerlı eşyaları kendı evine kaydırmaya çalışan first lady..türk kadının o sıkma başıyla temsil ettıgı sanan şahsiyet times gazetesınde yaptığı söleşiylede nasl bi görüşe sahip oldugunu ve olduklarını gayet açık bir şekilde göstermıştir.ne hale geldik!! nerede o ilk cumhurbaşkanlarının yürüyüşlerınde zerafet olan eşleri..:((((nerede şimdinın karanlık düşünceli plancı zihniyetleri.!