söylemleri ve kritik noktalardaki fetvalarıyla gerçek bir alimdir. Marmara üniversite'sinden Yök'ün zırvalarından kurtulmak için istifa eden bir profosördür.Kim nederse desin şu anda hiç bir kesime yaranma kaygısı yoktur. Herkesin kılık değiştirip sakalını kestiğini zamanda o sakal bırakmış ve net bir duruş belirtmiştir. 28 şubat sürecinde onurundan taviz vermemiştir. Hollanda'da bir üniversitede hocalık yaptığı rivayet edilir.
bu adam "hakiki".
ne tonton şaşı pornofesörler gibi maskara olarak dolanıyor ortalıkta..
ne de piyasa televizyon kanallarında bölüm başına bilmemkaç milyarı cukkaya indirmek derdiyle sahte bir ikiyüzlülük yapıyor..
fikirleri ne olursa olsun, kendinden taviz vermiyor.
böyle bir insan en azından takdir edilmeli.
mustafa islamoglu'nun bir baska cesidi. ahmet davudoglu'nun eski talebesidir. 70lerde ahmed davudoglu aldananlar isimli kitabinda kendisine gereken cevaplari vermistir. agac yasken egilmistir. allah yolunu acik eder insallah.
hürriyet, milliyet, vatan, cumhuriyet gazetesi almayı star, kanal d izlemeyi haram; bu gazeteleri almamayı, boykot etmeyi Allah'ın emri(farz) ilan etmiş yüce islam alimi.
adam gibi adam alimlerden.öyle olduğu içinde olması gerekeni söylediği içinde gerici irticacı denen insan.işinize gelmeyebilir ama tam bir adam adam...
Bazı Müslüman'ım diyenler aynı zamanda inanarak "elhamdülillah laikim" diyorlarsa çelişkiye düşüyor, ben "hem kuşum hem insanım" demiş oluyorlar. Bu sözü inanmadan, korku veya siyaset sebebiyle söylüyorlarsa takıyye yapıyorlar demektir. Ama ben "laikim" demediğim gibi laiklikle islam'ın bağdaşmayacağını da açıkça ifade ediyorum.
Ayrıca ben "Müslümanlar mecbur kalınca kerhen laik-demokrat olurlar" demiyorum, "Müslümanlar, bu düzenler islam'a uygun olduğu için değil, mecbur oldukları için - ve din, mecburiyet halinde izin verdiği için- tahammül eder, fiilen uyum gösterirler" diyorum.
bu yazısıyla beni şaşırtmış insan. laiklik özgürlükçü bir yönetim biçimidir, din ya da inanış tarzı değildir hocam.
başbakanın bazı gazetelerin satın alınmaması çağrısını "farz" eylemesiyle insanoğlunun şaşırmaya ne kadar eğilimli olduğunu ispat etmiş "alim". laiklik ilkesine sahip çıkmanın* uygunsuzluğundan dem vurup ona sadece zorunluluktan tahammül edildiğini iddia eden, dolayısıyla da bazılarının aklını karıştırıp korkutmuş olandır. sonra da yok kalemi iyiymiş, güvenilirmiş, olduğu gibiymiş...sadece takiyye yapanlardan korkmak gerekmiyor ki, "dürüst ol canımı ye"nin b.kunu çıkarmanın ne alemi var? ya, müslüman olmamak, ya da öyle hissetmemek bir sorun değil ki, "elhamdülillah laikim" demek çelişki olsun? yüzde x'i* müslüman olan ülkenin vatandaşı olunsa bile? bilirim, ya da anlayabilirim bir topluluğa, bir üst kimliğe sahip olma, dahil edilme içgüdüsünü de, üzerinizden saçmalayacaklarsa bu kadar, değer mi? her yerde vurgu, yok dinim bütün tabi, müslümanım, rastgele denk geldiğim gudik tv programlarında bile. sırf tepkilerden çekinildiği için mi, yani dinini yaşayana mahalle baskısı (!) olan bu ülkede yaşamanın getirilerinden mi? yoksa içten bir maneviyat mı söz konusu?
laik insan oluverin biraz da, bırakın katile cezasını, mirasın yolunu yönetimini adalet halletsin, ot b.k zinasını düşünmeyin, ilahiden çok insani tepkiler verin. azıcık da müslüman olmayıverin be, çok sorun olmasa gerek...
iran tarzı şeriat kavramını bilmez. omurgalıdır. sert yazar bir ara kendi yazdıklarının aksi istikametinde görüşler dillendirmişti ebubekir sifil rıhlede iyi ayar verdi. gülen cemaatine çok yakın olması ihtiyarlığındandır.
ilahiyatçı kavramının içini dolduran nadir şahsiyetlerden biridir. diğerleri gibi işkembeden sallamaz, zoraki yorumlar yapmaz. konuşurken yüzünde bir ciddiyet vardır.
son yazısında gayri islami hayat yaşayanlara karşı takınılması gereken tavrın hoşgörü değil tahammül olduğunu söylemiş hocaefendi. çok doğru söylemiş efendim.
zira bazen ona bile gücümüz yetmiyor, komşu apartmanın çöpleri arasında boş bira şişeleri görünce yaşadığımız mahalleye lanet ediyoruz malesef.
hoşgörü yerine tahammül ifadesini kullanarak şiddet yancılığı yapan kişi.
hoşgörünün sınırı yoktur, sonsuza kadar hoşgörü gösterirsiniz ama tahammülün bir sınırı vardır ve bittiğinde yerini şiddete bırakır.
şiddeti övmek iste çoğu ülkede olduğu gibi türkiye'de de suçtur. yani açık açık suç işleyen kişidir. ha bir tane adam gibi savcı olsa anasını ağlatırlar tabi ama işte yeni düzen.
itibarı sıfır bile olmayan kişi. hz muaviye rha dil uzatmış biri. şimdi çıkmış oruç tutan müslümanlarla müslüman olmayanlar arasında getto bölgeler olsun istiyor. eminim böyle bir şeyler saçmalamıştır. okumadım bile yazısını elbette. vakit israfı. tıpkı bu entry gibi.
"Peygamberimiz 'Yahudi mutlaka Müslüman olsun!' demiyor , 'Hristiyan mutlaka Müslüman olsun!' demiyor" gibi bir cümleyi, polemik değil dialog kitabında sarfettikten sonra, tevbe edip, geri adım atacağı yerde, savunmaya kalkmış, nefsinin esiri olmuştur. afghanileri, abduhları kaynak olarak, delil olarak ortaya koymaya kalkmaktadır. mezhepsizliğin sözcüsüdür. yukarıdaki sözleri sebebiyle de kimin kefere olduğu bellidir.
hz muaviye yi sevmiyorum diyeni ben de sevmiyorum. sen kimsin lan peygamberin ashabına dil uzatacaksın!!! hocaymış. hocaların hocasıymış!! yalakaları da hemen çıkmış kefere mefere zart zurt konuşuyor. uyanın müslümanlar, uyanın. peygamberin sohbetine katılma şerefine erişmiş bir vahiy katibine dil uzatılıyor, cevap verenlere kefere deniliyor uyanın...
" tahammül mü hoş görmek mi? " başlıklı 3 gün evvelki yazısını yeni okuma fırsatı bulduğum yazar. yazı tamamen kışkırtıcı, ayrıştırıcı. ama biraz farklı buldum. mesela, kendisinden olmayanlar için "aykırı fiillerini gerçekleştirebilecekleri mekanlar ihdas edilmesi... " gibi bir söylemi var yazıda. bunu yazmak, hatta düşünmek bile çok ağır faşist bi kafa gerektirir, kendiside sahip anladığım kadarıyla. ama en azından dürüst, çevresine hoşgörü ayağı çekip bu zihne sahip olan adamlar gibi değil. ne diyeceğimi bilemiyorum, elimizden geldiği kadar bu zihniyete geçit vermeyeceğiz elbette...
'' laikler için gettolar kurulsun'' önerisini ortaya atmış bilim adamı(!). onur hamzaoğlu gibi değerli bilim insanları hakkında soruşturmalar açılırken bunun gibi insanların ortalıkta bilim adamı olarak dolaşmaları ne kötü.