bugün gazete de pink'in, kocası olacak hıyarağasından ayrılacağını okumamla beraber içine düştüğüm duygu yoğunluğu, bu hastalıklı duyguyu hisseden tek kişinin ben olmadığımı umut ediyorum..
tahmin edersiniz ki başlıktaki hayran olmak tabiri, ünlü simanın yaptığı işlerin nitelik ve niceliğinden çok, karizma ve taşlık katsayısıyla alakalıdır..
ben şahsen her daim pink kızımızı ziyadesiyle taş bulmuşumdur.. hatta ve hatta kendisi hakkında ''olm o karının beli ne öle ya vücut ölçüleri 90-90-90 kadın mı olur hohohahaha?'' gibi seviyesiz tespitler yapan dangalak arkadaşlarıma karşı da savunmuşumdur.. (savunmuşmuş hala inceden pas veriyorum fark ediyorsanız, pink'in de çok umruydu.. neyse..)
tabii ki bir yere kadardı bu saplantı.. sonuçta pink bu yani.. ama işte bilinçaltında kişi yine de kendisiyle özdeşleştiriyor.. biriyle gazetede resmi falan çıkınca kıskançlık falan bürüyor adamın beynini.. ''ulan bi de bu herifle mi? ahh ahh sana yakışır mı pink'im.. hem o herif geçen aldattıydı sevgilisini ya sana da yaparsa aynı şeyi?'' gibi içsel ve dışsal serzenişler vuku bulabiliyor..
e haliyle evlenince de bir hüzünleniyor insan.. sırf nicole kidman o countryci adama verdi diye alkolik olan adam bilirim.. bizimki kendi halimizde platonik bir hayranlık..
eh tabi evlenince içten içe üzülen adam, kadın boşanınca da içini bir sevinç dalgasının kaplamasına engel olamaz.. ''ahanda valla boşanmış!'' dedim kendi kendime gazete okurken bu sabah.. lan gerzek herif sanki boşandı da senin aşkından boşandı, ilk boeing'le türkiye'ye, senin kollarına geliyor, okulun bitene kadar prestij müzik'le çalışıp, okul bitince de burada, bağdat caddesinde orta halli bir evde yaşamaya geliyor..
artık karar berdim böyle salak salak şeyler düşünmeyeceğim..
lakin tam şu anda yazdığım yazının başına bakıyorum da tek suçu pink'le bir izdivaç yaşamış olmak olan elin herifine anında yapıştırmışım hıyarağası yaftasını..
benden adam olmaz.. pınar altuğ.. hadi be kızım be.. pink de anladı doğruyu, bir sen bir de jennifer lopez kaldınız.. hadi canım..