her şeyin birbiriyle iç içe olduğunu bilen birisi olarak, dolmabahçe'de öğrencilerin yaptığı eylemin sikko bir eylem değil, öğrencilerin üzerindeki ölü toprağı atan, geleceği ellerine alması için uyarı niteliği taşıyan bir eylem olduğunun bilincindedir.
(#11029951) numaralı entrysini okuyun, halkçılıktan demokrasiden bahseder. ama bildiğin faşist kemalist.
yetmedi mi lan tek parti zihniyeti? yetmedi mi bu ülkede kürtleri yok saydığınız. yetmedi mi dersim de insanların üstüne bombalar yağdırdığınız. yetmedi mi ülkeyi beş paralık ettiğiniz günler? hukuku beş paralık ettiğiniz günlere ne demeli? yıllar önce ordu asker yargı el ele demokrasinin içine sıçmadınız mı?
size bundan sonra bir halt yok, siz bu kafa ile gittiğiniz sürece sittin sene müslümanlardan oy alamayacaksınız.
dur lan dur bir yere gitme, seçimlerden önce çarşaf açılımı yapıp sonra kapıdan döverek yollamadınız mı?
yazdıklarından görebildiğim kadarının altına imza atacağım yazar...
müslümanlardan oy alamayacak olan yazardır aynı zamanda...demek ki bu arkadaşa oy verecek olanlar müslüman değil ya da birileri götüne müslüman ölçer takmış ki kimin daha fazla müslüman olduğuna karar verebiliyor...
sadece yobazların sevmiyor oluşu bile kendisi hakkında olumlu düşünmeme yetecek olan yazar...
son cümlelerinden yola çıkarak kendini oldukça beğenen bir kemalist olduğu anlaşılan yazar .söylemek isterim ki buradan cidden çok komik gözüküyo,cidden .
iki lafından biri "salak, aptal" olan; düşünsel derinliği anca buna izin veren, sığ sözlük yazarı. kemalist amentüye şuursuzca iman etmiş, tek doğrunun kendi doğrusu olduğunu düşünen klasik kemalist tayfadan.
1929 yılındaki ekonomik buhranda türkiye'nin büyümesiyle, 2009'da başlayan kriz sürecinde türkiye'nin büyümesini bir tutmuş. hatta 29'daki büyümenin fevkaladenin fevkinde olduğunu son dönemlerdeki büyümenin ise "sıcak para" ile olduğunu söylemiş. öncelikle şunu söyleyeyim "türkiye sıcak para ile büyüyor" diyeni dövüyorlamış, öyle duydum. böyle bayağı, müzmin muhalif argümanlarını terk edin bi' zahmet. peki ilk büyük krizde(1929) "gerçek" büyüme gösteren türkiye, ikinci krizde suni büyüme mi gösterdi? ve 1929 ile 2009 türkiyesi aynı mı? bu sualleri kendisine sorsun. iktisadi bilgisinin kıt olmasından kelli sahih cevaplar vereceği kanaatinde değilim ama bir denesin. 1929'daki özel sermaye oranı ile 2009'daki özel sermaye oranını karşılaştırsın bir, sonra bu iki krizin de özel sermaye ile doğrutan ilintili olduğunu düşünsün; 29'da mı 09'da mı daha fazla etkilendiğimizi tahkik etsin, 29'da "büyüme" olarak istatistiklere yansıyan şeyin aslında 0'ın üstüne 1 koymak olduğunun farkına varsın.