üç yanında deniz vardır Haydarpaşa'nın. Istanbul kokar merdivenleri. Paslı bir yolculuk sonrası göreceğiniz masmavi bir dünyaya bakarsınız. Ruhunuz allak bullak olur vapurların siren seslerine trenlerinki karıştığında. O ruhlar kimi zaman kafa tutar kahpelikler şehrine, kimiyse yüreğinde yeni aşklarla seslenir mavi şehrin gizemine...
Havaalanları tren garlarıkadar hüzünlü değildir. Ucaçta kalem satmaya çalışmaz kimse.
Otogarlar tren garları kadar maceralı değildir. Vagonlar arası yeni dünyalara konuk olma ihtimali düşüktür çünkü.
Haydarpaşayı yaktıar bugün!
Kimse O'nunla yaşanmış, yaşanacak anların değerine kulak vermedi. Sanki bir gün Haydarpaşa'ya hiç uğramayacağını garanti eder gibi...
Herkesten çok Istanbul sahip çıktı yine ona. Mavisinin gücü yine alevlerin kızılını yenmeye yetti. Içinde yanan tüm ateşlerle yorgun, kırgın ve hala umutla uğraştığı gibi...
Bizimse milletçe her zaman, her olaya verdigimiz tepkiler gibi ;
tarihimiz yandı sahip çıkalım,
kundakladılar sorumlusunu bulalım,
genciz davamızı savunalım vb tüm söylemlerimiz havada kaldı.
Dertleniyoruz ya biz hani çok..Her boku inceliyoruz ya..Götümüze, başımıza verdiğimiz değeri(!) var olmamıza, insan olmamıza, kadın ve erkek olmamı, bir ruh, bir nefesten ibaret olmamıza veriyoruz ya.. Hani nerde lan !?
Haydarpaşa'yı yaktılar bugün.
Bugün 28 KASIM 2010 du.
Yarın yanmayacağımızı garanti mi ettik yoksa ? ...
düüt: bu entri 29 kasımın sabahı olan 05:40'ta değil,28 kasımın gecesi olan 05:40'ta yazılmıştır.
yahu güzel ülkem , bu ülkede insanlar diri diri yakıldı.. adına hayata dönüş dendi.. yakılan otel dönerci yapıldı adına ticaret dendi.. bi haydarpaşa nedir ki ? güzel bina tarihi bina ama insanlar yandı bu ülkede canlı yayında olm.. bina nedir ki ?
