haydar haydar ın en iyi yorumu

entry59 galeri0 video3
    26.
  1. 27.
  2. 28.
  3. 29.
  4. Tabiikide birinciliği Neşet Ertaş ve Kıvırcık Ali paylaşır. ikinci tartışılır tabii
    0 ...
  5. 30.
  6. öyle bir şarkı ki, kim söylese yakışıyor.

    1-can gox
    2-ahmet kural derim.
    0 ...
  7. 31.
  8. 32.
  9. 33.
  10. ruhi su'nun üstüne tanımam. ustayı tek geçerim.
    2 ...
  11. 34.
  12. 1- haluk levent.
    2- ahmet kural.
    0 ...
  13. 35.
  14. Manyak misiniz muzeyyen senar tabiki.
    2 ...
  15. 36.
  16. volkan konakta güzel söylüyor şimdi. müslüm baba da çok iyi. ne diyeceğimi bilemedim şimdi.
    0 ...
  17. 37.
  18. haydar haydar deyince benim aklıma sadece ali ekber çiçek gelir . diğerinde müzeyyen senar efsanedir.
    dinleyiniz .

    3 ...
  19. 38.
  20. neşet baba varken can bilmemneox ya da ahmet kural falan diyenler var. sanırım şaka.
    1 ...
  21. 39.
  22. Müzeyyen senar dan dinleyin bir de.
    2 ...
  23. 40.
  24. Müslüm gürses diyenler bi el kaldırsın.
    1 ...
  25. 41.
  26. 42.
  27. 1- Neşet ertaş
    2- ali ekber çiçek
    3- Kemal Alaçayır
    üçü de güzel çalıp güzel söylerler.
    1 ...
  28. 43.
  29. 44.
  30. 45.
  31. Bir zamanlar : Can Gox

    Öğrendikten sonra :

    1. Müslüm Gürses
    2. Müzeyyen Senar
    3. Neşet Ertaş
    1 ...
  32. 46.
  33. haydar haydar, "14.000 yıl gezdim divanelikte" şeklinde olan bağlama ile icra edilen ise ali ekber çiçek'tir tabi ki. Ali ekber çiçek, evinin bodrumunda stüdyo olarak döşettiği bir odada gece yarılarına kadar her gün toplam 4 yıl boyunca çalışarak bestelemiştir.

    bu besteyi dinleyen teksas üniversitesi'nden bazı müzikoloji profesörleri, bu çalışmanın bir bağlama ile çalınamayacağını iddia edip, ülkemize gelmişler ve TRT Ankara radyosu stüdyolarında Ali ekber çiçek'i bulup canlı çaldırmışlardır. kendi gözleri ile gördükten sonra bu çalışmayı bilimsel bir tez olarak yayınlamışlar, ali ekber çiçek'i teksas üniversitesi'ne davet etmişler hatta orada bir plak kaydetmişlerdir. bildiğim kadarı ile bu eser unesco dünya kültür mirası lisetsindedir.

    arkadaşlar belki sözlük konseptinden uzaklaşacağım affeyleyin ama şunları da söylemeden geçemeyeceğim. ben ergenlik döneminde rock müziğine merak salmış (her ergen gibi belki de) profesyonel olarak davul çalan, beste meste yapmak için de orta düzeyde gitar çalan birisiyim. 17-18 yaşıdan an itibarı ile 35 yaşıma kadar bu enstrumanları gerek sahnede gerek evde mevde icra etmişimdir. 6 ay önce, bir merak belki de bir depresyon neticesinde bir halk müziği enstrumanı olan "bağlama" ile ilgilenmeye başladım. gitardan el yatkınlığı ve nota bilgisi sayesinde 6 ay gibi bir sürede epey repertuar geliştirdim, epey çalıyorum. hali ile bu enstrumanın en iyi icracılarını da takibe aldım. size şunu söyleyebilirim ki, halk müziği ve bağlama enstrumanının içinde öyle bir okyanus yatıyor ki, burada ne kadar anlatmaya çalışsam anlamsız kalır! bu enstruman ile öncelikle hayat felsefem değişti. mesela öncelikle alevilik ve bektaşiliğe karşı son derece bir ön yargıya sahiptim. hani pek mezheplerden filan anlamam ama, yani kendisi bile bir sünni olan Hz. Ali'yi takip edenlerin kendine alevi deyip ayrışmalarını oldum olası mantıklı bulmazdım.

    bağlamaya başladıktan sonra, klasik herkesin bildiği bu anadolu türkülerini çalmak bir noktadan sonra kesmemeye başladı, farkında olmadan alevi deyişlerine yöneldiğimi ve bunları çalarken kendimi daha iyi hissettiğimi, alevi deyişlerinin her satırında dinimizin güzelliklerinin, saygı ve hoşgörünün, iyiliğin nasıl işlendiğini fark ettikçe doğal olarak bu ön yargımdan sıyrıldım. Ali bizim şahımız, Muhammed padişahımız diyen insanlarla nasıl ayrı düşülebilir? Halk müziğinin ya da müziğin birleştirici bir gücü olduğunu anladım.

    işte bu noktada, Ali Ekber Çiçek, Muhlis Akarsu, Arif Sağ, ekseriyeti Alevi olan bu kişilerin bu ustaların aslında modern çağ ozanları, Türk halk müziğine ve Türk kültürüne sağladıkları müthiş katkılar ile aslında çağımızın büyük filozofları olduğu kanaatindeyim. Yani ali ekber çiçek gerçekten kusursuz bağlama çalıyor, onun çaldığı ezgileri amerikalılar 120 bağlama ile tam olarak icra edebiliyor o ayrı, ama ali ekber çiçek gibi bir adamın bu toplumda anlatmaya çalıştığı şeyler "eğlencelik müzik yapayım insanlar dinlesin, oynasın eğlensin" mantığında değil, insanlığa faydalı olmanın, iyi olmanın, adil olmanın insan için en önemli erdemler olduğunu anlatmak mantığında olduğunu anladım. adamın sahneye gelişi, bağlamaya yani çaldığı enstrumana saygısı, onun hem insana, hem hayvana, hem de nesneye saygısını gösteriyor. bunu değme tasavvufçu yapamazken, ali ekber çiçek gibi bir sanat insanının başarması muazzam bir olaydır.

    aşık veysel, Ali ekber çiçek gibi insanlar bağlama çalıp türküler söyleyen şov dünyasının birer ismi değildir. onlar eğer doğru anlaşılırsa bir insanın yaşama ve insanlara bakış açısını değiştirebilecek kadar derin filozoflardır.

    neyse çok uzattım, mod kardeşler hoş görürler inşallah...
    4 ...
  34. 47.
  35. 48.
  36. 49.
  37. şimdi hangi haydar haydar, neşedin olan mı yoksa ali ekber çiçeğinki mi?
    0 ...
  38. 50.
© 2025 uludağ sözlük