evimi bir sokakla aldattım,
üstümde ay var
bu gümüş semtinde bir sokağın üçüncü katıyım,
deniz bana bakıyor,
ben artık yalnızca denize karşıyım
üstüme gelme ay hanım,
kuzguncuk otelinde iyilik katına çık,
senin konukların ağır,
ben bir anıyı ağırlamakla geçen hayatlardanım
ruhumun bir otelde ilk kalışı bu
aynı, oda, aynı yatak, aynı aynada
birbirimizi ilk görüşümüz, başka veda yok,
üstümdeki yabancıyla uyumalıyım
ruh semtinden kayık açma ay hanım!
sana hazır değilim, senden yanayım
kim taşınsa çıkamıyorum içimdeki evden
kuzguncuk otelinde iyiliğin katı çok
yıldızlar gibi çık çık bitmiyor ay hanım,
sen bu çocuğu bir yerden hatırlıyorsun
ben bu çocuğu bir yerden unutmalıyım
türk edebiyatında "hakkı yenen" adamlardan biri olduğunu düşündüğüm, teknik şiir yazma konusunda oldukça iyidir ki kendisinin defkhanla feat yapmasını istiyorum, sosyalist ve solcu bir duruşu olsada aynı anda reklam sektörü gibi kapitalizmin dişleri olan bir alanda uzun süre azı dişi olarak çalışmış şu aralar çelişkilerini yüzüne vuranlara "nette yazdıklarınız hiç siqimde değil" diyen tayfun talipoğlu gibi bir adamdır.
eskişehir doğumlu şairimizdir. bahçeşehir üniversitesi'nde öğretim görevlisidir. kariyerinde metin altıok, behçet necatigil, cemal süreya ödüllerini kazanmıştır.
idil'in kızı Nar'ın babasıdır.
üstelik şişli evlendirme evinde dinci belediye işçisinin şeker yerine bereket simgesi nar dağıttıkları için değişik olma bedeli küfrünü duyduğumun sonrası...
kızının isminin nar olduğunu öğrendiğimiz şair. daha önce bazı dergilerde çıkan yazılarından oluşan eski yazı isimli kitabı turkuvaz yayınlarından çıkmış olan şair.
yüzü yumuşak tabir edilen insanlardan. şairler arasında hiç benzeri yok bu açıdan. lina salamandre diye bir ikizi var, mahlas desem değil. ayrı tarzda şiirler yazabiliyor. madem yazabiliyorsun haydar abi, yormasana bizi, uzun kırık dizeler arasında şiiri bol kaçmış gibi şiir dozundan öldürecek bizi.
aradıkları yabancıyı, kimse, içimde buldular
yüzleştirmek için şimdi beni de arıyorlar
kimi kimden çekip alacaklar, bilmiyorum
beni kimde bulacaklar bilmiyorum ; kimdeyim
ve bende kim var ki ikimiz sanıyorlar?
bir kez görür gibi olduğum bir rüyanın
kapısında duruyordum, sırtımda pirinç torbası
içini açık unutmuş gecede, yabancıyı o
rüyaya aldılar, pirincim hafifledi, taşı
bana bıraktılar, pirinç de gitti yabancı da!
taşı söze çevirmeye çalıştım ve katı
şöhretini hayatın birkaç sözle hafifletmeye:
-n'olur bana taş atma, öyle ağır ki
benim taşıdıklarım, atamam bile sana!
pirinci taşla yüzleştirdiler rüyayı gözle
benden yabancıyı çaldılar ve ondan beni,
birbirimize benzettiler bizi; iki kimsesizliğe,
ve az geleceğini bile bile aramızdaki
uzaklığa, ikiye saydılar birimizi pirinç
gibi şımarık birimizi taş yerine fazlalık
Kadın gider ve bunun şiir olduğu söylenir
kadın gider ve bir şair doğar bundan
(Ben hangi kadından şair olduğumu bilirim)
"Yazın bittiği her yerde söylenir"se
kadının gittiği de her yerde söylenir
kadın gittiği her yerde şiir diye söylenir:
Kadının gittiği yazın bittiğidir, her yerde
yaz biter kadın giderse, bunun sonu şiirdir,
yazın sonu şiirdir, şiirdir aşkın sonu...
Şehir her semtiyle yazın peşine düşse
yaz uzar bundan ve aşklar da nasiplenir,
yazın peşinde şehir, kadının peşinde şiir
eylülün semtine kadar böyle gidilir
bir gecede gittimdi hazirandan eylüle
eylül yazdan terkedilmişti, şiirse haziranda
kadın tarafından terkedildi o söylenceye:
Bütün oğullar anneyi bir şiire terkeder!
O kadın beni terkederse şair olurum
oğul olduğum kadın sakın beni terketme,
şiirdir söylenir, yazdır biter, kadındır gider
son dönem türk şiirinin en önemli isimlerinden. şiirlerinin yanı sıra edebiyat dergilerinde ve radikalde her çarşamba kültür sanat sayfasında yazdığı yazılarla üzerinden atlanılmaması gereken isimlerden biridir.
idiller Gazeli
Gözlerin yağmurdan yeni ayrılmış
gibi çocuk, gibi büyük, gibi sımsıcak
Sen bir şehir olmalısın ya da nar
belki Granada, belki eylül, belki kırmızı
Gövden ruhunun gecesi mi ne
çok idil, çok deniz, çok rüzgar
Çocukluğun tutmuş da yine aşık olmuşsun
sanki bana, sanki ah, sanki olur a
Aşk bile dolduramaz bazı aşıkların yerini
diye övgü, diye sana, diye haziran
Heves uykudaysa ruh çıplak gezer
gazel bundan, keder bundan, sır bundan
Gözlerin şehirden yeni ayrımış
gibi dolu, gibi ürkek, gibi konuşkan