keşke şiir yazmasa sadace düz yazı yazsa. bu adamın şiirinde bir şey eksik. adına şiirsellik mi dersiniz, kurgu mu dersiniz. kelimeler çok güzel, konular güzel ama şiir değil, nesir yazmalı.
"Sizde fazla mavi var mı" diye sorduğunda cebinizi karıştırmanıza neden olan şairdir. insanı böyle önemsemek, böyle sevmek ve insanda kendini böylesine umut hissetmek, her şairin - dahası- her insanın harcı değildir...
Sizde fazla mavi var mı,
fazla bir gökyüzü,
fazla bir cumartesi ,
fazla bir gülüş?
Sizde fazla bir hayat var mı?
o şehre davrandığın gibi davran bana da
o şehre gittiğin gibi bana da git uçarak
bana da in, bana da kon ve el salla geride bıraktığına: elveda benim küçük adamım!
ufacıktan bir şehri nasıl adam ettinse,
sevdinse adam gibi, beni de o şehir gibi sev!
korkma sakın, adam etmez aşk beni,
geç benden, benim de köprülerim var,
aşkı seyret oradan, dalgın günüm geçiyor,
benim de gecelerim var, danset, eteklerin fırdönsün,
sen bana dön, bana eşlik et,
benim de sabahlarım var,
uyanmaya ne saat,ne telefon, ne kapı
bisikletin zilini dizlerini kanatan bir deli kız çalsın yeter ki!
benim de parklarım var, uzanıver salkımsaçak üstüme,
dalımdan tut, benim de yapraklarım var
güneşli gövdene müjde eli kulağında bahar,
benim de şiirlerim var, aşk konulu, senin o şehri sevmene benziyor,
seni sevmeye benziyor adamakıllı serserin olana kadar
akdeniz gülüşlü bir çocuk olsaydın
ağzının kıyısında uçarılıklar biriktiren
yüzünde bin bir haylazlıkla sevseydin beni
yüreğinden beyaz kuşlar uçardı yüreğime
dokundukça portakal çiçekleri dökerdi
sevilmekten ürpertili dingin gövden
ah çocuk ah kadın ah sevgili
sözlerin aşkı anımsatsa da
gülüşünde onmaz acılar gizli.
"Çocukluk yağsa, mavilik yağsa, kardeşlik yağsa
Kimin yağdığı belli olmasa karışsak birbirimize
Sırılsıklam olsak birbirimizden hangimiz yağmur
Hangimiz çocuk, hangimiz mavi, hangimiz şair
Belli olmasa da bir şiir çıksa hepimizden
Şimdi ne iyi gelir ne iyi gelir ne iyi gelir!
nefes, can, mavi ve nar'ı; -aradıklarımı- sinop'un kayıp yapboz parçalarını dizelerinde bulduğum; şiirlerinde denizi, deniz kokusunu, fırtınayı ve onun yanındaki kızıl'ı, acemoğlu'nu getiren, en hafif tabirle şair, "nazan'ın nunları"ndan.
"O bir çay istemişti, trenin içinde
Biz tren yolcusuyduk, çölün içinde
Ben yalnız kalmıştım, senin içinde
Oysa kaç kişinin yerine sevmiştim seni!
Aşkı geçtik, gözlerini açabilirsin" dizelerinin sahibi müthiş şair.
'üsküdar'dan o rüyaya baktım: maviydin
bir özletip bir geri çekiyordun denizlerini!
usul usul inandım güzelliğin hatırına yağan
yağmurun üstümüzde hakkı vardır, inandım
uzak bir mavi kızın gözlerindeki bulut
burada içimize yağacaktır, inandım, mavi
bir yağmurluğun da olsa şiirden ıslanırdın!'