27 aralik 2019’da babamin vefat etmesiyle baslayan, uc ay sonra da evliligimin bitmesiyle sonuclanan kirilmalar silsilesidir. Bu saatten sonra hicbir sey ama hicbir sey umrumda degil artik.
babamı hastaneye kaldırdıklarını öğrendiğimiz an. neticede 31 yaşında felç kaldı. o sıra ben 7 yaşımda idim. babamın, benimle futbol oynarken topa vuran ayakları bir anda tutmaz oldu ve hayatımız 360 derece değişti..ben de bir daha topa vurmadım zaten.
bana saygı göstermeyen, sürekli nankörlük eden, benim enerjimle sadece kendi hayatını güzelleştiren, bencil, iyilikten anlamayan, ben sıkıntı çekerken eller havaya modunda eğlenmeye devam eden birini hayatımdan çıkarttığım, tüm iletişimi kestiğim gün nefes almaya başladım. o gün anladım ki bu hayata bir kere geliniyor, o yüzden iyi yaşamak ve başka kimseye gereğinden fazla değer vermemek gerekiyormuş.
Kaç yaşımda olduğumu hatırlamadığım bir dönemde yüzleştiğim gerçeklerdi. Sonrasında hayata bakışım, insanlara olan inancım, sevmek ve sevilmeye dair tüm bildiklerim yalan olmuştu. O zamandan beri de öyle.
Bir diğeri de dedemin vefatı oldu sanırım. Sonrasında ben tamamen değiştim.
Üç sene önce bugün. Arkamdan dalga geçildiği an bambaşka bir duygu sarar çevremi. Oradan kurtulmak için elimden geleni yaparım ama karşı tarafın bir güzel ağzını burnunu yamultarak. Her şey aniden gelişir. O günden sonra gerçek ve yürekten sevdiğim kişiler hariç kimseyle samimi olamadım.
sanırım 10 yaşında babamın adi bir insan olduğunu anladığım an. çünkü hep babalar kızlarını severler, hep yanında olurlar diye bilirdim. meğer terkedebiliyorlarmış.