2006-2011 arası. Yalnız yaşıyorum, Sorumluluk yok, ailem kadar sevdiğim arkadaşlarım yanımda, yeni öğretmen olmuşum kendi paramı kazanıyorum tamamen gezip tozmaya alış verişe harcıyorum... vay be lükslere bak. Bir daha şunların ikisini bile Yanyana getiremedim.
Galiba henüz doğmamış olduğum senelerden birisidir, bu dünyanın en şanssız nesillerindeniz galiba, insanlığın bittiği, arkadaşlığın olmadığı çok saçma bir zamana denk geldik, henüz iyi bir yılımız olmadı. Belki bir gün...
1997-2002 arası bütün yıllardır muhtemelen
teyzemin müdiresi olduğu anaokulunda, bir reis gibi hürmet görüyordum
gerçekten 'en iyi arkadaşım' dediğim bir insan bile vardı. tek kavgamız, fenerbahçe'nin renkleri sarı-lacivert mi, sarı-mavi mi şeklinde olurdu
sevgilim bile vardı lan, ilk aşkım. pamuk prenses ve yedi cüceler oyununda, pamuk prenses rolünü alacak kadar güzel bir kızdı kendisi. bu konuda tek sıkıntım, benim cüce rolünde olmam ve doğukan denen tipin prens olmasıydı.
haftasonları erken kalkıp, kanal d'de looney tunes izlerdim, sonra akşamları yılan hikayesi izlerdim
pazar günleri annemle babamı erkenden uyandırırdım, yine akşamları şahane pazar izlerdim
galatasaray'ın da efsane olduğu zamanlardı.
kısacası, çocukluk işte
(bkz: 404 not found)
tüm sene iyi veya tüm sene kötü diye bir şey olabilir mi?
12 saat evde yalnız kalsam; parmağımı yaktım diye kendime küsüp, kendimle kavga edip terk edip, bunalıma girip barışabilen insanım. hayatım iddaa olsa her anıma ayrı oran verilir, kimse benden monoton bir sene beklemesin.