depresyondayken bir yıl boyunca her gün aile boyu cips bir litre pepsi ve bir kutu rulokat yedim. sonra o kiloları verene kadar ayağımın tabanını zebilyon kez su topladı.
Geçenlerde bi adam gördüm üsgeçitte dilenen. Ama dilenci değil, genç diri bir adam. Kafası o kadar eğik ki yüzünü görmek imkansız. Yandan yanaklar gözüküyor, kıpkırmızı utancından. dağcı çantasını önüne koymuş çömelmiş oturuyor. çantanın önünde "yol parası için 70 tl gerekli" yazan bir kağıt asılı.
Yanımda bir arkadaşım vardı "dur lan 5 tl verecem" dedim "siktiret zenginsin sanki mal" dedi.
Oysa para yok da değil.
Gidip kartla o adamın biletini alıp bi de 50 tl vermedim ya nasıl acıttı canımı akşama. Ben onu yapsaydım orada daha bilmem kaç saat boyun eğip beklemeyecekti ,insanların acımsar bakışlarına meyil vermeyecekti. Ne saçma seylere param gitti, bide adam gibi bir şeye gideydi.
Sözlük pezevenklerinin mesajlarına cevap verdiğim an.
Sonra hepsi birlik olup nickaltımdan bze yvşıyoo .s diye iftira attı pezevenkler. Mesaja cevap verince yavşıyo oluyosun vermeyince kezban Allayının Allah belasını versin. Bu pezevenklerin hepside birlikte yalan uydurup iftira atıp dikkat çekmeye çalışan piçler mesajlarını ifşa etmek isterdim de yasak işte.
Nickaltına yalan yazmak olmayan bişeyi varmış gibi göstermek çok kolay bu sözlükte.
saçlarımı kestirdiğim an.
birisinin yalanını bildiğim halde yüzüne vurmadığım an.
bana yapılanları ya da söylenen lafları unutup kolayca affedebildiğim an.
pişmanlık iradesiz insanlara özgüdür cümlesindeki iradeli insan benim.dolayısıyla pişman olduğum "an" hayatımda yediğim en lezzetli ama en acı turşu biberi idi.
Sırf annemlerin sorduklarında ''benim oğlan da fen lisesi kazandı" desinler diye fen lisesine gitmem.
bu hayat benim değil be abi, hep başkası için yaşıyorum .