farkında olsun ya da olmasın her insan hayatını bir şeylere adamıştır muhakkak. farkındalık duygusu gelişmiş kişi iyi giyinirken, iyi konuşmaya ve iyi görünmeye çalışırken neyi ne amaçla yaptığını bilir. doğru veya yanlış, bizim muhakememiz dahilinde değil ancak hayatı boyunca hemcinslerini aşmak için çabalayıp sonra bunu reddeden kişi en iyi ihtimalle salaktır ve ne dediğini bilmiyordur. sefil hayatı boyunca kendini doğru kadını bulmaya adamış kişidir. ve evet persona sosyal bilimler akademisi iftiharla sunar.
efendiler, yoldaş ve arkadaşlarım, romalılar..
hayatınızı gerçek bilgiyi öğrenmeye, değer katmaya, fark yaratmaya ve dünyayı bulduğunuzdan daha iyi bırakmaya adamayı deneyin. bu mükemmel yolculuğuz esnasında, size bile "eeh işte" diyerek "evet" diyen bir dişi ile çiftleşeceksiniz. bu sözüme kulak verin.
doğru kadın diye bir şey yok, böyle bir şey hiç olmadı. hayat adanacak kadar önemli bir konu bile değilken bir çok ahmak erkek kendini gençlik yıllarında buna adamıştır. bu sapkınlığın sonu hüsran ve boşa yaşanmış bi hayattan ibaret. eninde sonunda sizi olduğunuz gibi kabul edip sevebilen bir kadınla yaşamınızı birleştireceğinizi bile bile; halen kendinizi onların görmek istediği kişi gibi göstermeyi bırakın. onların hayallerinden ibaret eksik bir erkek değilsiniz. zira kadınların hayalleri yarımdır. üstü şişhane iken altı tophanedir. yerçekimsiz ortamda muz yemek isterken tadı çileğe benzesin isterler. oyuncak olmayın, müsaade eteyin bu şarlatanlığa. sizi ambiti gibi kadınlık odağında yaşamak kurtarmaz.
Evlendiği zaman ise artık yarı yarıya ölüdür. Gömülmeyi bekler sadece. Onun hayat gayesi bir kadın bulup evlenmek ve yuva kurmak. Dünyayı değiştirmeyle, iyilik ve doğruluğu yaymayla uğraşmaz. Yazık.
uzun süre boyunca bir hayalin esiri ve mutsuz olmayı kabullenmiş, yanılgı içerisindeki kişidir. kalbi biri yüzünden çok kırılmıştır ama o kişiyi aklından bir türlü çıkaramamıştır. onun sesini, yüzünü, sevdiklerini başkalarında arar durur sürekli.