"hayatım o kadar monoton ki.. evdi, işti derken öyle gelip geçiyor hayat. her günüm birbirinin aynısı. akşam işten gel, yorgun argın bir şeyler yap, uyu, ertesi gün yine aynı ritüeli tekrarla. ne dedin? 3 aylık ömrüm kaldığını öğrensem ne mi yapardım? bilmem... hiç düşünmemiştim böyle. demesinler bana öyle bir şey ya. evet, sen de haklısın, ömrümden geriye kaç gün kaldığını bilemem elbette. öyle deselerdi de, yine aynı şekilde yaşamaya devam ederdim sanırım. benim bi hayalim yok ki! ne demeli, yaşamak için yaşıyorum ben. kızmasana bana, hayatımın kıymetini elbette biliyorum. valla, inan bana. bugünümün dünümden farkı mı? hmm.. hiç... koca bi hiç... nerden geldik ki bu konuya? akşam akşam moralimi bozdun. haklısın yerden göğe kadar, sorgulamayınca koymuyor bunların hiçbiri bana. düşünmeden yaşamaya alışmışım ben, böylesi daha katlanılabilir hale getiriyor hayatı. hem benden geçmiş artık, hiçbir şeye hevesim yok. dünyadaki milyonlarca öğrenilmeyi, keşfedilmeyi bekleyen güzellik benim umrumda bile değil. dün neysem, bugün de oyum. dur orda! dünyada öylesine yer kaplayan bi madde değilim ben! kim bilir, benim de yeteneklerim vardır hiç bilmediğim alanlarda, benim de ilgimi çeken konular vardır henüz okumadığım, kim keşfedecek? hayat benim, evet, doğru diyorsun yine, bende o güç yok ki... susuyorum, pes ediyorum bu son cümlen karşısında. öyleyse bu hayattan memnun olmamaya hakkım yok benim, eleştirmek ama karşı olamamak, eyleme geçememek benim acizliğim, benim güçsüzlüğüm, yine de, ben böyleyim işte!"
ailesi sürekli üzer.kaldıramaz artık üstüne gelenleri.istemediği konumdadır,istemediği şeyleri yapmak zorundadır.Hoşlanmadığı insanlarla birlikte olmak zorundadır.hep birşeyler yapmak zorunda bırakılmıştır.kendi hayatını yaşamasına izin verilmez.hayatı o kadar monotondur ki nefes alırken sıkılır artık canı istemez hiçbir şey.çözemediği hiç bitmeyen ağır ağır sorunları vardır hep.gülerken içinden akan gözyaşlarını bir tek kendi bilir.
yine de şükretmelidir.daha beteri her zaman vardır.
kaba bir genelleme ile yaşamın ona verdiklerini yetersiz bulan, kendisi almak gibi bir çaba içerisine de girme ihtimali olan birey. birey nitelemesinin gerçek amacı, toplum içerisinde bulunduğu statünün daha fazla göz önünde bulundurulması kaynaklıdır. ama birey bunun bir erkden çok onun yerine hazır olan uyarlamaları ile donatmasını beklemektedir. bu gözlem ile beraber yaşam hakkının savunulması kadar, memnuniyetsizlik halinde ölüm hakkının da varolmasının savunulması gerekliliği unutulmamıştır.
kıt kanaat geçimini sürdüren, zorunlu ihtiyaçlarını karşılamanın haricinde ekstra harcama yapma olanağı olmayan, her günü aynı telaşede geçen, yaşam şartlarında iyileşme olmamasından yakınan insandır. *
kararsız, ne istediğini bilemediği için de hayatından bi beklentisi kalmamış insandır. bu insan herhangi bir psikiyatriste giderse eğer dertlenip, doktor ona şiddetli bir ihtimalle xanax yada prozac yazacaktır.
her insanın depresif, sıkıcı geçen süreçler yaşadığı olur. böyle bir süreç sonsuza dek sürmez. elbette yeni amaçlar, hedefler, arkadaşlarla yeniden yüzü gülmeye başlayacaktır.
geçici bir dönemde bulunan insandır.