acınası halleri yüzünden kendileri hakkındaki düşüncelerimin yumuşadığı insanlar. şimdi zaten beş para etmez bir hayat yaşadıklarını her geçen salisede hissetseler de rölativitenin ne demek olduğunu hayatın kendisinden öğrenecek kadar çekilmez bir hayat sürseler de ben yine de onların acısını arttıracak şeyler söylememeyi tercih edeceğim.
düşüncesiz ve kalpsiz birisi olsaydım farklı bir tavır takınırdım herhalde. onlara "varlığınızı anlamlandıracak hiçbir şey yapmıyorsunuz. maskelerin ardına sığınacak kadar kişiliksizsiniz, tam anlamıyla kaybedensiniz siz. ulan bir alg sizden bin kat daha faydalıdır! " falan derdim .
düşünsenize, sözlükte yazan biri gelip de "signs bok gibi bir filmdi. ben daha iyi yönetirdim." diyor. "eminem şarlatanın tekidir. rap müzik değil. ben çıksam daha iyi söylerim " iddiasında mesela. bu sözlerin sahibinin hayatında hiçbir şey başaramamış bir kaybeden olduğunu düşündüğümde ister istemez gülümsüyorum.
son olarak... sırf bunu önemsediğiniz için buna başarı dedim. yoksa başardığınız bir şey yok. ahh kahretsin! bu da hayatta başardığınız hiçbir şey olmadığı anlamına geliyor. ağzımdan kaçtı birden!
ben yine acısını arttıracak şeyler söylemek istemiyorum ama siz varya benim kıcımdan düsen bok olamazsınız. ben var ya ben rölativite dedim hayat dedim okumadınız mı? bu kadar harfleri özenle dizdim buraya egomu kabartmak belki bir artı oyunuzu almak için. ama sözlügü bırakmıycam, savasıcam. siz var ya siz.
öhöö öhöö. saygı deger, asil sovelye kadar onurlu efendimiz size hiç yakıstıramıyoruz.