Niye sanat sadece paris'te mi yapılıyor. Bu ne kadar kör bir batı hayranlığıdır anlamıyorum ki. Ne yani şimdi ebru sanatını konuşmak için illa parise mi gitmek gerekiyor. Sen yanıma gel yeğen. Seninle şiir sanatı üzerine konuşalım.
-hamdi herkesle sanat konuşmam ben.
+niye lan dengesiz osuruk?
-benim gibi önce parise gidip, oraları görmesi şart.
+sana küçükken kibrit çöpü soksaydık, adam olacaktın. şimdi elektrik direği de soksak işlemez.
-nasıl abi?
+boş ver parisli...
bu mantıkla londra'ya gitmeyenle çay hakkında, roma'ya gitmyenle tarih hakkında amsterdam'a gitmeyenle özgürlük hakkında konuşmamak gerekir ki kafayı yersin arkadaşım.
sen notre dame katedralinden önce sultan ahmet camii'ne bak mimari hakkında da ondan sonra konuşalım istersen.
gereksizdir. paris e gittiği için sanattan anladığını sanan insanla sanat konuşmaya değmez. bırakınız farketmediği cahilliğiyle ve götü kalkmışlığıyla kalıversin.
maldanadam'ın çok kızacağı ya da çok sevineceği başlıktır. Okuyup geçmeyeceğine eminim. ' Bu adamın içine küçük bir maldanadam kaçmış ' diyeceğine eminim. Sen kaç kez gittin lan? sorusunu da haketmiştir kendileri.
değil paris, dünyanın hiç bir yerini, annesinin yüzünü bile göremeden sanatın alasını yapabilen insanların varlığından haberi bile olmayan sanata fransız şahsiyet söylemi.
''dizi dizi inciyim, dikkat çekici entry konusunda birinciyim'' diyen ay canım benim senin sanat anlayışını sevsinler insanının asla yanaşmayacağı bayağılıkta birşeydir.
normaildir.
anormal olan paris e gitmeyi marifet sayan birine laf anlatmaya çalışmaktır. yazarımız "ben paris e gittim" diye anlına yazdırsa daha kolay olur ve daha amacına uygun olur.
zirvelerde sanat konuşan bir sözlükte geçerliliği olmayandır.
hele poisonx varsa bir zirvede, parisi bırak daha aynaya bakmamış ve kendini görmemiş olsa bile o insanla sanat konuşur demedi demeyin. yancıları da kurunun yanında yaş da yanar pozisyonundadır işte.
