Şiir hiç sevmezdim. Elbette sevenleri çoktur, saygım sonsuz ama benim en büyük korkularımdan biri solcu gocuğu giymiş birinin ucuz şarap üzerine felsefe kasıp bana bakarak şiir okumasıydı. Ömrümden sanıyorum 6 sene falan orada giderdi zaten. Sevmiyorum ben öyle şeyler.
Biri bana şiir sevmek için aşık olmak gerekiyor demişti bu tür cümlelerim ve korkularım nedenli. Ne demek istediğini bu yıl acayip net anladım bilüyünüz mü? içimde olan duyguları bazı şairler cümlelere dökmüş. Benim bir şey söylememe gerek kalmıyor. Daha önce söylenmişi var çünkü. Büyük kolaylık.
Ayrıca Ara ara oturup şiir falan yazıyorum. Böyle duygusal bir çocuk oldum, artık kim oturup beddua etti, böyle olmam için ayinler düzenleyip kara büyüler yaptı bilmiyorum. O yüzden şöyle demek istiyorum. Aşık olmamış insandır.
Yine duygusal uyandım, evet. Bu yüzden oluyor bunlar.
hiç aşık olmamış , hiç bir şeye sevgi beslememiş ve hiç sevmemiş insan olarak algılanmaması gereken insandır. belki de. bütün bu duygu birikimleri vardır ama bu duygularını şiire dökecek edebi bilgisi sınırlı olabilir. hatta hiçte olmayabilir. herkes şiir yazamaz çünkü.
şiirden hoşlanmıyor olabilir. bir insanın şiirden hoşlanmaması onu edebiyattan anlamayan birisi yapmaz. zira şiir dışında uğraşılabilecek tonla edebi tür var.
sessiz geçen gecelerimin sesi
eşsiz geçen günlerimin nefesi
rüyalarımın mutluluk sebebi
ellerin hiç bırakmasın beni;
ruhumun tek sahibi gönlümün esiri.
kötü falan ama önemli olan emektir kadınların hoşuna giden de budur.