- resmen kıskandığım insan.
- "yok yok kırılsa öyle duramazsın" ve "kırılıp kaynayınca daha sağlam oluyormuş" repliklerini hiç duymamış insan.
- bir ay boyunca alçının içinde deli gibi kaşınan kolunu annesinin örgü şişleriyle kaşımamış olan insan.
not: evet, sağ kolumu 4 kere kırdım.
ayağı burkulduğunda bile, basbayağı kırılmamış olan ayağa kırılmış diyen doktorların da yardımıyla ayağını alçıya aldırıp, ' kırılmış bu kırılmış' diyerek 1 hafta yatağından çıkmayabilitesi olan insandır. nereden bilebilir ki kırılıp kırılmadığını, acıyor işte.
(bkz: ben)
kırılan bir kemiğim olmadı. oysa ben bir kaza müptelasıyım. daha 20 gün olmadı motorla takla atalı ama hala sapasağlamım. aman diyim nazar değmesin. bir gün bi çukuru dolduracağım ama ne zaman bakalım.
Eğer 18 yaşında evde hayali bir şekilde maç yaparken, koltuğa sert bir şekilde (yazar orada sözde orta açıyordu)vurmasaydım ve sağ ayağımın minicik parmağı kırılmasaydı o kişi ben olabilirdim.
Tabii doktorda babamla teyzemin benimle dalga geçmesi de, devamını getiremeyeceğim ey sözlükdaşlarım..
benimdir. çok uğraşmama rağmen başaramadığım eylemdir. hayır amacım bu değildi ama çocukluğumda bunun için bayağı uğraşmışlığım var okuldan kaçıp izlemek istemediğim bir voleybol maçına gitmek için 1 ile 2. kat arası bi kattan atlamışlığım var en fazla ezikler oluştu falan ama yine kırılmadı evde de annem kırar artık dedim oda üzüldü kırmadı, kalbimi bile kırmadı yani o kadar üzüldü. ne oldu sana dedi ağlamaklı dedim; anne koşuyordum düştüm inandı...
ben.. benim hiç kemiğim kırılmadı. en ağır kazalarda bile, bir çok motor kazam var 3 tane büyük motor kazam var top gibi yollarda sektim yine bir yerim kırılmadı...
neden mi ? bizim çocukluğumuzda içinden yumurta, süt peynir olmayan beslenme saati beslenme değildi...