bizlere bir sonraki gün ne olacak merakı uyandıran ve bu yüzden yaşama sebebi veren bir karşılaştırma. her bireyde farklı sonuçlar vermesi muhtemel de olsa çoğu zaman deplasman kazanır.
hayatın verdikleri insan için önemli olmadığından hep hayatın aldıklarına bakar insan. oysa ki sabah ailecek kahvaltı edebilmek bile büyük bir nimettir. yani insan eline geçeni artık istemez, elinde olmayanı ister...
tanım: hayatın aldıklarının (insanlara göre)açık ara önde olduğu vs. dir.
hayatın verdikleri = hayatın aldıkları.
hayat geliyor. kendisini veriyor, mal mülk veriyor, bir solukluk nefes veriyor.
sonra hayat gidiyor. kendisini alıyor, malı mülkü alıyor, nefesini kesiyor.
beden topraktan geliyor, toprağa gidiyor.
ruh Allah'tan geliyor, Allah'a gidiyor.
asla şaşmayan bir eşitlik...
Hayat tecrübe verir bu tecrübelerle beraber masumiyeti alır. Değerlerin varken başka değerlere başka kurallara sürüklenirsin. istemeye istemeye de olsa başka bir varlık olur çıkarsın. Joker'in de dediği gibi " insanı öldürmeyen şey tuhaflaştırır."
şu ana kadar verdikleri tamamen materyal ve mantık temelli düşünen ve yorum yapan bir beyindir. fitre, zekat ver. düşkünleri mutlu et. ibadetini yap. ibadetini şöyle yap, fitreni şöyle ver, zekatını şöyle ver. diyen bir toplumda, en kutlu varlık olana, yaradana nasıl yaklaşacağımı bile bana anlatan bir toplumda yaşarken neden bu çok bilmişler çalışıp, didinirken bana bir gram olsun yardım etmez ? böylesi dengesiz bir döngüde yapa yalnız iken, ola ki başarısız olmuşsam, götümün yüzde bilmem kaçını mı fitre verecem ben ? koridorlarında sıkışmışken buldum kurtuluşu.
dini inancım oldu elimden alınan, insanlara kayıtsız şartsız güvenim oldu elimden alınan. ama minnettarım.
ihtiyacı olanlara yardım etmek için, kendimi mutlu edebilmek için, gelecekteki ailem için çalışıp didinirken yalnızsam, ey yaradan ben sana neden bu şerefsizlerin talimatıyla selam vereyim ? düşüncesi oldu kazandığım. hayatın inanç dışında verebileceği birşey olsaydı gökten mal yağardı ki alayımız dindar olurduk.