'akıl, kendini ancak deliliğin zıddında, deliliğin zıddı olarak tanımlayabilmektedir. öyleyse delilik toplum düzeninin varlığı için gereklidir; öyleyse delilerden sen anlarsın konuş onlarla, çünkü onlar hayatın sırrını biliyor.
diyorlar ki bazen gozlerinde
deliler dolusmus bakiyor birer birer
delilerden sen anlarsin, konus onlarla
nasil muhtacim buna
diyorsun ki bazen geceler boyu
sayiklarmisim olanlari birer birer
duslerden sen anlarsin konus onlarla
nasil muhtacim buna
bir gece ansizin gel yine
elinde mor ciceklerle
tazelikle gel yine
binbir guzel hikayeyle
uzun yıllar tedavi için gittiğim çapa tıp fakültesi'nde psikiyatri kliğinin önünden her geçişimde aklıma düşen soru. umursamaz, çoktan dünya dertlerinden ve kendilerinden vazgeçmiş halleriyle deliler ya da daha kibar tabirle akıl hastaları mı daha mutlu biz mi diye düşündüm senelerce. hayatın zaten ağır olan yükünü kendi çabalarımızla daha da arttırarak metal soğukluğunda bir sevimsizlikle yaşayan bizler mi daha şanslıyız yoksa çoktan başka diyarlara gitmiş , kendilerine oralarda bir pencere açmış olan onlar mı ?