Hiç beklenmedik anda, insana beklenmedik şeyler yaşatmasından öte gelmektedir. Hemen bir misal ile açıklayayım.
Her zamanki gibi sabah 9 buçuktaki derse 9:25'te uyanmış, geç kalmanın verdiği öfkeyle apar topar çıkmıştım. Senenin başından itibaren hiçbir dersi kaçırmayan ben ilk kez 9:30'daki derse 9:45'te girmek istemiş, normal şartlarda gayet tatlı bir hoca olan Esra hoca, o gün canavarlaşmış ve ben kapıdan girdiğim anda "Natgho, derse giremezsin, çıkarmısın dışarı" şeklinde kibarda olsa beni dışarı şutlamıştı, bir bilgisayar mühendisi öğrencisi olarak "bana göre" sıkıcı olan matematik dersini kaçırmam önem arz etse de o gün nedense etmedi. Bir adet çay ve bir adet sigara ile zamanı güzelleştirmeye başlamıştım ki, arkadaşlarımdan bir kısmı da patır patır kantine dökülmeye başladı. Ama bir tanesi vardı ki, onda ilginçlik söz konusuydu, "Hey isa!"(adı isa'ydı), dememe rağmen kendisine tepki vermiyor ama elindeki su şişesinden suyunu içiyordu. Önce bana tavır yaptığını zannetsemde sonra beni gerçekten görmediğini anladım, ama işin daha ilginci yanına vardığımda aldığım kesif alkol kokusuydu, tam elindeki şişenin neredeyse dibine gelmişti ki, elime alıp kokladığımda içtiğinin "hayat su" değil, "smirnoff" olduğunu farkettim. Tabi kendisinin elinden almıştım ama arkadaşımın midesinden içtiklerini alamamıştım, kendisini temiz havaya çıkarma girişimine kalktığımdaysa alkolun komple etkidiğini ve "O kız buraya gelecek!" diyerek bir kaç kere yere yığılışına şahit oldum. Elbette kendisini birkaç saat sonra dersi tamamen kaçırsam da kendisine getirmiş ve sağ salim evine ulaştırmıştım. Hikayenin geri kalanı da bir bu kadar ilginç olsa da sizi daha fazla yormadan, sabah o yataktan apar topar kalkarken aklımın ucundan okula gideceğim, benim senemde okula birinci olarak giren arkadaşımın "aşk" için içip zil-zurna sarhoş olarak okula geleceğinin ve benim dersi kaçırmak pahasına onu toparlayacağım aklımın ucundan geçmezdi.
Misaldede olduğu gibi, hayat, insanlara her daim takla attırabilme yetisine sahiptir, bunlar kimi zaman ilginç, çoğu zaman üzücü taklalardır.
