aileyle birlikte gülünecek bir şey bulmak ve ailenin varlığını, sıcaklığını doyasıya hissetmek.
yağmur yağarken , toprak kokusunu içinize çekmek bir de sıcak bir içecekle , dalıp gitmek.
kitap okurken o en derindeki duygulara tercüman olan bir cümleyle karşılaşmak.
birisine karşı duygusal bir şeyler hissettiğinizde(hoşlanmak / aşk). erkan oğur'a mecnun'um leylamı gördüm şarkısında eşlik ediyorum keyifle daha ne olsun. *
Bir kedinin bir pet şişeyle oynadığı anki hareketleri , küçük bir çocuğun dondurma yerkenki hali, bir anne köpeğin yavrularını emzirmesi , uzun zamandır özlemini çektiğiniz annenize doyasıya sarılmak, kazıkazanda para 3 tane aynı rakamı tutturmak ( 1 lira olsa bile ), gerçekten sizi anladığını hissettiğiniz birilerine kendinizi anlatmak , sevgiliyle bir iki kadeh bişeyler içip sohbet etmek, sabahları 2 kol, 2 bacak, 2 gözle uyanmak ( görüyor, duyuyor, hissediyor olmak), bir kibrit çöpü bile olsa birinin sizi düşünerek size birşey vermek istemesi, gerçekten emek verilen sınavdan yüksek not almak, anne-baba, kardeşlerin sağ olması vs vs şeklinde çoğaltılabilecek şeylerdir. Mutluluğu birşeye bağlamamak gerekir. Aslına bakılırsa sahip olduğumuz herşey birer nimet ve mutlu olmaya sebeptir.
bir yaz gecesi, şehirden uzak bir yerde kurulmuş çadırının önünde yatarak, yıldızları seyrettiğin o andır. sessiz, şaraplı, yalnızca yıldız ve ay aydınlatması (belki bir tane de mum ya da köze yaklaşmış minik bir ateş) bir de yalnızlık. ohh..
bazı ibretlik olayları gözlemlediğimde bunlardan ders aldığım zamanlar diyebilirim.
genelde ben, mutluyken değilde, mutsuz olduğum zamanlarda hayatın güzel olduğunun kanaatine varırım.
sakın yanlış anlamayın mazosişt değilim, sadece daha kötüsünü düşünüp buna da şükür derim ve kendimi kötü günümde mutlu hissederim. diğer zamanlarda zaten genel olarak mutlu birisiyimdir.
Yediğin yemeği, içtiğin suyu, mutluluğunu, üzüntünü sevdiğin insanla paylaştığın zaman. Bu nimet her insana bahşedilmemiştir. Elimizdekilerin kıymetini bilelim