Çocukluk yıllarıdır. her türlü kaygıdan uzak. bitmeyen bir enerji ve hayal gücüyle yaşamak. koşmak, oynamak, sevmek, uzak ülkelerin düşlerini görüp yorgun düşüp güzel rüyalara dalmaktır.
Kafanın yerinde olmadığı zamanlardır. Zira akıllıca düşünen kimse hayatta güzel zamanlar olduğuna inanmaz, o yüzden, kafanız yerinde olmasın, ya koltuğunuzun altında olsun, ya da akıllıca düşünmeyin. Mutlu olmak biraz da çılgınlık gerektirir. Ne demiş şair?
"Her aşkta bir delilik vardır, lakin delilikte de biraz akıl."
orta okul 6-8. sınıf arası. böyle bir dönem olamaz ya, hayatımın en atraksyonlu günlerini geçirmiştim.
en samimi arkadaşlarım, hocalarla olan samimi diyologlar, birbirmizi gerçekten tanıdığımız için iyisiyle kötüsüyle anlaşırdık. şimdi lise sondayım o zamanları gerçekten özlüyorum. şimdi herkes karı kız peşinde, onu bunu ayarlıycam diye arkadaşlarını satanlar mı dersiniz, yoksa sırf kızı ayarlamak için karakter güncellemesi yapan mı.
gerçekten saçma sapan işler içinde giden hayatın bir parçası olmak çok zor amk.
bu günler geçtikten sonra inşallah ilerki dönemlerde lise zamanımı çok özledim, diyecek kadar kötü günler yaşamam.