arap yapımı bir korku filminde - kabir azabı- değinilmiş durumdur. bol allah,ayet,cehennem,azrail,şeytanlı filmde buna yer verilmişse bir an acaba mı lan dedim!
ölüm tehlikesi anında oluşan durumdur. hiç yaşamadım ama tahminim kısa film olarak geçiyordur. çünkü tehlike anları genelde kısa sürer. ya ölürsün ya da kurtulursun. yapacak bir şey yoksa filmin keyfine bakılmalıdır.
4 kere ciddi ölüm tehlikesi yaşadım * ve diyebilirim ki ya bu şerit olayı saçma sapan bir şey yada ben 4 farklı hayat yaşadım.. her seferinde de farklı duygular vardı açıkçası.
birisinde neredeyse mutlu bile hissedecektim, hani böyle "lan şu olaylara bak yaşamışım lan ne güzel" diye bile geçti *
bir keresinde de "n'olur az daha duruyum bir bok yapmadım daha gidiyoz boku bokuna" gibime gelmişti. *
motosiklet kazasındaysa "lan düşmeseydim keşke, haftaya istanbul'a gidecektim" gibi saçma sapan planlarımı düşünüyordum havadayken.
vs..vs.. bunların hepsi saçma sapan gelebilir size ama gerçekten aklınıza mukayyet olamıyorsunuz o an..
tanım; bazen ürkünç, bazen huzurlu ölüm tehlikesi esnası son seans gösterim hedesi.
hayat gözümün önünden geçer.
doğrular görünür, yanlışlar onları götürür.
şerit biter ve her film bitiminde kendimce aldığım kararlar listelenir.
1,2,3,5,10... hep ama hep bu şerit, kendine bir kare ekleyerek çoğalır durur yaşamımda
ve kendisi görünür zaman zaman bana.
iyi ve mutlu ve huzurlu olabilmem için yeni kararlar aldırır, yeni liste yaptırır.
netice olarak kısmen başarılıdır.
zaman zaman hayal ettiğim gibi olmasada, en azından görüyorum ya hala, o da birşey.
kazadan 5 salise sonra kafanızın havaya yastığına gidip akabinde kafanızı hava yastığından kaldırdığınız 2-3 saniye içinde beyninizi adeta kemiren akıllara zarar işkencedir.
bir trafik kazası esnasındaki saniyelik durum. bir varsın bir yoksun. orasını rab'den başka bilen yok. bi kez yaşadım. allah bir kez daha yaşatmasın. amin..
tehlikeli durumlarda, yahut ölüme ramak kala, gibi durumlarda kullanılan cümleler topluluğudur, herkesin bildiği gibi. ama nedense benim başıma gelmemiş durumdur, herkes söyler ya hani az kalsın gidiyoduk ölüyoduk diye, film şeridi gibi geçti gibisinden, neden bana olmadı lan gibi söylemlere maruz bırakmıştır beni. ek olarak yaşamayan bilemez diyorlar ama ben yaşadım ben de bilmiyorum ulan. hatta bu durumu bir çok eş dost arkadaş a danıştım, sorumun cevabını bulamadım. hayır soğukkanlıyım normalde tamam ama, ölüm gibi ciddi bir şeyi atlatmak ve soğukkanlı davranmak da neyin nesi, ulan işin içinden çıkamıyorum. ben neden o şeritleri görmedim. son olarak bunu buraya yazmak istedim ama bir amacım yok. yani rahatlamak için yazmadım o kadar rahatım ki, 2. tehlikeyi kaldıracak kadar hemde. ha bir de bu bir meydan okuma olayı değildir, sadece anlam veremiyorum, neden film şeridini görmedim, neden korkmadım, neden 2. tehlikeyi görecek kadar umursamazım ona anlam veremiyorum.
şunu da belirtmeliyim ki o film şeridini görmek isterdim, çok ciddiyim, belki beni kendime getirirdi. *
edit: ha bir de şu var, şimdi bu gibi durumlar anlık ya, saniyeler içinde oluyor zaten. acaba düşünmeye mi fırsatım olmadı, saniyeler içinde gerçekleşti ya. evet tam saniye verebilirim de 30 saniye sürdü ya da sürmedi, hayır böyle düşününce de bi anlık zaten diyolar, ee zaten bi anlık yaşanan şey se neden film şeridi bana gelmedi, aklıma kimse gelmedi arkadaş, halbuki düşünmem gereken o kadar çok kişi, kişiler, şey, şeyler, var ki. anlam veremiyorum. anlam veremediğim nadir olaylardan sadece birisi. buda zaten kendimle ilgili. her konu da her şeye bir sözüm ve çözümüm vardır, ancak kendime bir çözüm getiremediğim nadir olaylardan birisi bu.
bir kere ölümden döndüm ben. gerçekten gitmekle kalmak arasındaydım ve bu olayı gerçekten yaşadım.
o an insan hayatında her şeyin, mücadelelerin, hırsların, boş muhabbetlerin en anlamsız olduğu an gerçekten. hani nirvana diyorsunuz ya gerçek nirvana bu.