26.
en sevdiğinize yetmediğiniz andır. yetemezsiniz.
27.
sevdiğin kişiyi hava alanından uğurlamak ayrıca sevgilin giderken arkasından sessizce bakmakta işin tuzu biberidir. Allah dosta düşmana vermesin.
28.
sizi doğurup yediren içiren yıkayan annenizi, günlerce elinizle yedirdikten sonra, cansız bedeninin yıkanmasına eşlik edip, toprağa emanet etmek.
29.
bazı olaylar karşısında çaresiz kalınıp, hiçbirşey yapılamayan anlar.
30.
ilk sevgilinin terkettiği andır. sonrakiler okadar koymaz, alışıyor insan herhalde.
32.
henüz çocuk yaşta evden ayrılıp yatılı bölge okullarında okumak zorunda kalan kişinin ilk gece anne özlemiyle yorgan altında uzun uzun ağlamasıdır...
33.
sizin için çok fazla önem taşıyan kişinin hayatınızdan tamamen çıktığını anladığınız anlardır.
34.
iş ya da öğrenim gereği gidilen şehre soğuk bir kış günü sabaha karşı alacakaranlıkta varıldığı an.
35.
sevdiğinizi askere yolcu etmek,
36.
sevdiğiniz birini başkasıyla el ele görmek.
37.
Benim için hayatın hüzünlü anları Hivron dinlerken oluşuyor. Özellikle Hivron - Şox u Şengê.. Birde yazın sabaha karsı Evgeny dinlerken olusan hüzünü özlemiyor değilim.
38.
Sizin en cok sevdiklerinizin, sizi incittikleri anlardir.
39.
sevilen kişinin öldüğü anlardır.
40.
Babayı toprağa ellerinle koyup, üzerine toprak atılmasını izlediğin andır.
41.
sevdigim,onem verdigin insanların aşagilik olduklarini anladigin an.
42.
bir gün evde bir şeyler yaparken, annen ile baba'nın evdeki yaptıkları işi seyredersin nasıl ağırlaştıklarını zorlandıklarını görürsün bir an orada,
43.
hayatında en çok sevdiğin veya sevebileceğin kızın senden ayrıldıktan sonra arkasını dönüp yürümesi.
44.
klozete oturup sıçtıktan yani iş işten geçtikten sonra tuvalet kağıdının olmadığını farketmenin verdiği hüznün yaşandığı an. tabi hemen akabinde suların kesik olduğunu görüyor ve lanet ediyorsunuz dünyaya gelinen güne.
45.
sevdiklerimizi;annemizi, babamızı, ve kardeşlerinizi kara toprağa bıraktığımız anlar. hele hele orada onları bırakıp gelmek....
46.
bir şeyi çok istediğin de o an yanında paranın olmaması.
47.
daha babanızı tam olarak tanıyamadan, küçücük bi kız çocuğuyken; ona veda etmeniz.
48.
cenazeler, vedalar, pişmanlıklar.
49.
sevdiğin insanın çaresiz hastalığa yakalanması.
50.
her şeyin yanılsamadan ibaret oldugunun belli belirsiz sezildiği anlardır.
