böyle gece 3te falan dank eden gerçektir. yatakta akla geldiyse bu gerçek artık o yataak kabir olur, şu an ölsem ne olur sorularıyla yarı ölüme dalarsın.
Nasıl baktığına bağlıdır. Etrafında boş insanlar varsa hayatın boştur. Ama hayatını güzel insanlarla geçirebilir, kafanı güzel şeylerle doldurabilirsen hayat boş filan değildir.
Hayatın boşluğu senin yaptıklarınla alakalıdır. Uyanırsın sabah ve sokağa çıktığında bir yaşlıya yardım edersin, yaşlı bulamadın mı, bir çocuğu çikolata veya şekerle sevindirirsin, çocukta mı yok, o zaman bir kediye köpeğe su verirsin, yemek verirsin. ya bunlarda mı yok, taşı yoldan çekersin. Bunlardan biri için yaşıyorsun zaten bunları yapmıyorsan zaten yaşamanın bir anlamı da yok. Bizim bahçede gül de var yabani ot da. o da canlı o da canlı fakat biri güzel koku veriyor biri eline batıyor. Kararı sen vereceksin güzel koku mu bırakmak istiyorsun, ele batmak mı.
Çok doğru önermedir. Yapılacak her aktivite, dünyaya bırakılacak her şey, devam ettirilecek her soy sadece yaşayanları ilgilendirecektir. Kendi hayatınızın önemi kendi hayat süreniz kadardır. En dolu yaşanmış hayat bile kendi hayat süreniz kadar doludur ki o süre hiçbir şey ifade etmez.
Kendimiz için yaptıklarımız bizimle birlikte ölür. Başkaları için yaptıklarımız bizden uzun yaşar. Bu yüzden hayata anlam yüklemeye çalışırken merkeze kendinizi koymamaya çalışırsanız belki bir şeyleri amaç edinmede daha başarılı olabilirsiniz.
hayat gerçekten boş bir yer. ama bunu değerlendikmek elimizde. dünya ya gel biraz büyü okula başla oku, oku ,oku iş bul çalış, eş bul, evlen, çocuk yap, borca gir, borç öde, tekrar borca gir yaşlan hastalıkla uğraş ve öl. hamster gibi bir çemberin içinde koş. el neder toplum baskısı hapishanesi birde. özgür olmalıyız nefsimizin kölesi olmamalı. kapitalizmin ekmeğine kan emici burjuvaların yasal, özgür modern köleleri olmamalıyız. içimizden nasıl
geliyorsa öyle mutluca yaşamalıyız.