en ise yarar sey hayati boka sardiran nedenleri belirlemek ve onlardan ders cikarmaktir. bunu yapamiyorsaniz hayat sürekli boka saracaktir ve kendinizi yasanmasi eziyet olan bir hayat döngüsünün icinde bulacaksinizdir.
tek taraflı olmaz bu sadece bir sebepten ötürü değildir hiçbir zaman. o gitmiştir, işin bozulmuştur, aileyle papazsındır. ama hepsi senin yüzünden. ama geriye dönüş de imkansızdır hani. fark edersin fanusun içinde nefessiz kaldığını. sıkarsın dişlerini kırılana kadar. telefona yanaşmazsın bile. ararsan birini seni bir günlük unutturur umutlandırır. ya da ulaşamayacağını bilirsin kimseye; yalnızsındır çünkü. açmazsın müziği. açmak istemezsin. sessizlik istersin ama beynini de parçalamak istersin çok konuşur çok şey anlatır çünkü. ama birden sessizlik olur yalnızsındır ve dibe doğru gidersin. iki şey vardır; ya çırpınırsın düşeceğini bile bile, ya da bırakırsın gözlerini kapatırsın rüzgarın tadını çıkarırsın güneşe emanet edersin bedenini, bir ıslık çalarsın, bir sigara söndürürsün derken yakarsın bir tane daha. bir şişe viski yanında 3 5 bira sallarsın sonra. ilk kadehleri çabuk vurursun aç karnına. sonra bir sigara daha. ve bir kadeh daha. ama yarın olduğunda uyandığında hala düşmediğini anlarsın bir b.ka yaramadığını görürsün gece olanların. her gün biraz daha kaçarsın kendinden. ve artık tanıyamaz olursun kendini. zor olanı seçmenin kendi aleyhine olduğunu görmek zaman alır. darbe yedikten sonra anlarsın gerçeği. çırpınıp kavgana yenik düştüğünde daha da güçlenirsin. yaşanmadan bilinmez.
Sanki hipnoz seansı içindeymişsiniz gibi bir ağırlık çöker gözlerinize, kudretinizi unutursunuz, kaslarınız uyuşur, özgüveniniz iç sesinizden yozlaşmış başkasının ağzından çıkan eleştiri, görüş ve talimatlara dönüşmüştür. Sonra bir anlık boşluk yakalarsınız, zihninizin kontrolünü tam kaybettiğinizi düşündüğünüz bir anda, o an kafanızda, zihnen belli bir meseleye tam odaklanmışken rahatsız etmeyen bir ağrı belirir sinir gibi, bu sırada iki seçenek vardır ya kuvvetsiz kaslarınız harici bir başkasının emirleriyle hareket edecektir kukla gibi ya da kulağını önce kendi sesini dinlemek adına kapayan birisine dönüşeceksinizdir, özgür olacaksınız diyemem, özgürlük tek kişilik bir ütopyadır her zaman küçük prenste ki gibi.
evden çıkmak. bir şekilde amaçlı veya amaçsız. işin varsa işini hallet işin yoksa sadece yürü daha önce binmediğin bir hattın otobüsüne bin son durağını gör. sonra o durakta in. en yakındaki camiye git. namaz vakitlerinden önce orada nur yüzlü yaşlı dedeler vardır namazı bekleyen. şöyle bir bak. en halden anlayan hangisi gibi duruyorsa ona yanaş ve hayatının neden boka sardığını anlat. ona kendiniz için bir dua okumasını rica edin. sonra namaz vakti gelince siz de girin namazı kılın. eğer inanmıyorsanız camiden çıkın. eve tekrar geldiğinizde temiz pijama var mı diye kontrol edip duşa girin. temiz varsa uzun uzadıya içinde mutlaka beyaz sabun ve lifli bir banyo yapın. sonra temiz pijamaları giyin. bilgisayarı açmadan elinize umut sarıkaya nın benim de söyleyeceklerim var kitabını alın ve uyuyana kadar okuyun. o gününüz nispeten iyi olacaktır.
derin bir nefes almak, mutlu bir anı düşünerek sıkıntılı anı geçirmek en önemlisidir. o an geçtikten sonra, dönüp bakınca zaten gülüp eğleneceksin o sıkıntınla emin ol!
çekilin kenardan bir seyredin hele netice iyiye doğrumu kötüye doğrumu gidiyor diye iyiyse şükredin kötüyse seyretmeye devam edin. (bkz: Elbet the final olacak.)
bir sey yapmadan durmak daha da boka sardirir, fazlaliklari hayatinizdan çikarin, olmuyorsa yeni bir hayat kurun tabi gücünüz kalmissa. o kadarini yapamam diyorsaniz biseyleri degistirmeye kendinizi mesgul etmeye çalisin. bulmaya çalisirken darlandim, Allah kolaylik versin, bu cümlede bir yerden baslamaniza yardimci olur.