hayatın anlamı

entry942 galeri42 video4
    141.
  1. 140.
  2. - sen ne düşünüyorsun aşkım hayatın anlamı hakkında?
    + hayatın anlamını s..iyim.
    - ne diyosun sen ya kendine gel.
    + hay atın anlamını diyorum anlasana. at at. çaktın mı köfteyi?
    - ??
    + bu arada sana neşeyle oyanın arzuyla kayanın da selamı vardı. ehe ehe. allahım ya ne güldüm bugün.
    - allah belanı versin diyorum başka bi şey demiyorum.
    0 ...
  3. 139.
  4. 138.
  5. (bkz: deniz)
    (bkz: yüzmek)

    hayatın anlamı yüzmektir. çok soğuk olmayan turkuaz sularda. taşların, yosunların, deniz kestanelerin olduğu bir denizde. sadece yüzmek.
    3 ...
  6. 137.
  7. 136.
  8. iyi yaşamayı becerebilmektedir.
    1 ...
  9. 135.
  10. sevgiliye duyulan özlemi sonlandırmak için, ona koşmaya, ona kavuşmaya çalışmaktır. asktır.
    2 ...
  11. 134.
  12. 133.
  13. güzelliklerin çabucak geçip gitmesi, kısa sürmesi. mutluluğun bir masal gibi ''bir varmış bir yokmuş'' havası içinde yaşanması. ümidin hep gecikmesidir hayatın anlamı...
    1 ...
  14. 132.
  15. 131.
  16. 130.
  17. rakı şişesinin dibindedir.
    2 ...
  18. 129.
  19. kimi zaman dudak büktüğümüz bir çok şeyin hayatımızın bazı zamanlarında büyük anlam kazanması durumu.
    örneğin ses tırmalayan ve kafa siken bir arkadaşınızın siz askerdeyken gecenin bir vaktinde, siz nöbette kafanızda ki filleri sikiştirirken cep telefonunun ucundan size hal hatır sormasıdır. çoğu zaman keşfine anlamlar yükyelemediğiniz o icadın ne kadar değerli bir şey olduğunu anladığınızdır. o mendebur, sevmediğiniz arkadaşınız size o anda newyork borsası'nda tavan yapmış kağıtlar kadar değerli gelecektir.
    çünkü o sivildir, çünkü o uğruna yüzlerce rakamın üstüne çizikler attığınız hayatın gerçek karakteridir, çünkü o size göre fantastiktir.

    yani hayatın anlamı çoğu zaman kaybettiğimiz değerlerin bize ara sıra göz kırpmasıdır.
    1 ...
  20. 128.
  21. aramayın uzaklarda,
    mevlana'da yunus'tadır!
    bazen türlü tuzaklarda,
    bazen vehimde, ustadır...

    (bkz: sair uuserlardan siirler)
    0 ...
  22. 127.
  23. 126.
  24. nihat behram'ın aşağıdaki şiirde sorguladığı şeydir.

    nedir anlamı hayatımızın

    Kumusun denizlerin ,erir gidersin,
    Kimi zaman ömrünü döve döve dalgalar,
    Bağrında uğultulu derinleştirir,
    Gün olur;
    Sislenir gecelerin,
    Doldurur yüreğini gizlice;
    Şarkılar,
    Gözyaşları,
    Sevinçler,
    Haykırışlar,
    Harelenir gidersin;
    Kimi zaman ömrünü döve döve dalgalar,
    En mazlum uykularına
    Öylesine yakın ki ölüm;
    Dokunsan her şeyi bırakabilirsin birden;
    Ve zaten rüyaların;
    Yığınla sorunun zehriyle dolu.
    Ah. Nedir anlamı hayatımızın;
    Çoğu zaman sadece
    Kanışın aldanışın çoğaldığı yerdesin,
    Kudurur içtenlikle el verdiğin her bakış;
    Sızım sızım gidersin;
    Her şey,her şey uçuklaşır ansızın;
    Sevinçli sözcükler bile uçuklaşır.
    Ah nedir anlamı hayatımızın?
    Bu gökyüzü, bu orman ;
    Alnının bu mahzun çınlayışı;
    Seni alır, seni alır;
    Sazına sancısına, seni alır ağlatır,
    Seni alır söyletir,
    Dalgınlaşır gidersin;
    Öyle küçük,
    Öyle dürüm dürüm nazenin tomurcuklar dökülür
    Ruhunda kımıldaşır,
    Meyillenir gidersin;
    Çoğu zaman sadece bir ağrının ,
    Gece gündüz uluduğu yerdesin,
    Gönlünce oyalanmak duygusunun bile yoksulu,
    Ah nedir anlamı hayatımızın?

    Ufukların ötesi belki aladıır,
    Ama dağların boynunda halkalanan bulutlar
    Hiç değişmedi,
    Su değişmedi.
    Ulaşılmaz olan heyecandaki naz,
    Aynanın dondurulmuş yüzeyi,
    Hiç değişmedi.
    Nankörlük, pervasızlık bulandıkça bulandı,
    Bulanan gökteki safra hiç değişmedi.
    Oysa sen, ah neyazık,
    Gecikmiş bir ömrün sahibisin.
    Sabahları sürekli eksilerek gecikir..
    Bütün hülyaların, arzuların
    Kırılarak gecikir.
    Aşkın bile geciktiği yerdesin.
    Dökülür yüzüne ince yüzü kederin,
    Durgunlaşır gidersin.
    Ah nedir anlamı hayatımızın?

    Kimi zaman denizlerin dalgaları saydın
    Kendini.
    Çınladı dağa taşa vura vura bağrının
    Nakışları.
    Kimi zaman ,
    Kayalardan seni kum kum koparan
    Aynı denizin dalgalarıydı;
    Yanıldın ah, yanıldın,
    Yazık ki gecikmiş bir şiir bile
    Ancak
    Kendinin sessizliğidir.
    Ah nedir anlamı hayatımızın?

    Yanıldın ah,yanıldın.
    Kendi yüreğini tanımlarken bile yanıldın;
    Alnında uyur- uyanık binlerce kuş palazın,
    Koynunda kaçışan yaralı sincaplarınla;
    Ve artık sadece zehrolanayazında ömrünün;
    Nedir anlamı, eğil acılarına;
    Nedir anlamı hayatımızın?

    Şarkıları, bağırışları safi gösteriş olan
    Ve hoyrat sesleri dirsekleriyle
    En doğurkan hülyaları dağlayan
    Ve "bilgi"nin en hünerli taciri
    Duyarsız,
    Acemice ,babacan
    insanların tekmeleri altında
    Yılların uçuklaşmış bakışları var;
    Bir de küçük küçük böcekler
    Sefih, azgın,sıtmalı;
    Ne şefkat, ne şehvet, her şeyin
    Biraz uzağında
    Ömründen sana kalan
    Sadece dudağındaki yara
    Ve çarpıntılarındır.
    Acının çözülüverdiği dünya nerede peki,
    Her şeyin kolayca açıklandığı dünya
    Nerede?
    Yüreğindeki sisin rengini kim söyleyebilir,
    Hangi rüzgar dalgınlaşır sabahta.
    Menekşeler büyüsünü
    Neden birden bire yitirir,
    Nedir anlamı hayatımızın?
    Her gün ettiğim aynı yemin
    Yeniden
    Her gün aynı sözü verdin kendine;
    Bu son öne alışın
    Ömrünü,
    Bu son öne alışın.
    Bütün aşklara biraz mahzun,
    Bütün yağmurlara biraz yorgun durarak,
    Biraz yabancısı olarak bütün tanışmaların,
    içinde susturup kuşkunun bağırışını
    Ve bütün öpüşlerden biraz acıyıp acılanıp
    Birbaşına
    Ömrünü bu son öne alışın.
    Ah yine de her şey gecikti sana.
    Yüzün bile geç kalan bakışın kanamasıdır.
    Teninde hızla geçen bir ömrün dişizleri var.
    Geciktikçe ekşiyen hasret , nasıl da yakıcıdır.
    Ah,ölüm ne kadar yakın.
    Gelip gelip bağrını tırmalayanihanete alıştın;
    Yine de,binbir çiçek her bahar yeniden açar,
    Dokununca rüzgarına yağmurun;
    Toprak kanatlanır.
    Ne yazık ki habersizdir çocuklar;
    ilkin denize sevdalanır
    ve başlayıpgözlerinden usulcacık
    Yüzlerinde acılar yuvalanır.
    Ah,nedir anlamı hayatımızın?

    Belki bir kaval çınlaması
    Dura dura önümüzde titreşen,
    Belki bir kaval çınlaması
    Nazlı tedirgin sevinçlerin
    Yaklaşıp uzaklaşanayak sesleri,
    Belki sadece kiriyiz kuru toprağın.
    Rüzgarın uçarı sevgilisi,
    Ağacın sabrı,
    Belkii de çarçabuk yaşanılan aşklarda
    Unutulmuş solgunluk,
    Ah,nedir anlamı hayatımızın ?

    Bütün günlerinden sana kalan sadece
    Üç şeyin bilgisidir;
    Sonsuz koyuluğu acının,
    Ürkütülmüş sevincin geri gelmez gidişi,
    Ve tam tanımladığın anda kanayışı ömrünün;
    Yine de kapanıp kendi gizi üstüne
    Kapanıp gözyaşlarının ,
    Güleryüzle dolaşan
    Kırların bayırlarınvurgunu bakışlarındır,
    Şarkıların,
    Çağlaların
    Tayların;
    Varsın ömrünce kapışmış olsun
    Avucundaki elması binlerce karga,
    Boynunu yas bürümüş, ellerin üşümüş olsun,
    Varsın en en ince şarkılarda yüreğin
    Birbaşına çırpınarak dolaşsın.
    Yeter ki her sabah
    Kendini çağıltıyla durula;
    Kumusun denizlerin,
    Günlerin dökülür gencecik duygulardan,
    Erir erir gidersin,
    Ah,nedir anlamı hayatımızın?

    Nihat BEHRAM
    2 ...
  25. 125.
  26. 124.
  27. en fakir anlarda kotun cebinden para çıkması. sonraki hareket eller göğe açılır.
    1 ...
  28. 123.
  29. 122.
  30. tutabilirsen ellerinde, hapsedebilirsen yüreğindedir.
    1 ...
  31. 121.
  32. hayatın kendi içinde saklı olan ve bizim bulmak için o geniş boşluklarda dolanıp durduğumuz.
    1 ...
  33. 120.
  34. sonsuz bosluktur . doğarsın , yasarsin , ölürsün .
    1 ...
  35. 119.
  36. 118.
  37. --spoiler--
    içinden yatacaklardan birisi ben diğeri de annem olsun isterdiğim mezar. hiçbir din izin vermiyor ama buna. fakat, hiçbir din annemi ne kadar sevdiğimi de bilmiyor. yıllar önce çok sevdiğim, o kızı bilemedikleri gibi.

    hiç kimse hiçbir şey bilmiyor.

    bir ben biliyorum, sırtımı annemin göğsüne yaslayıp da sonsuz huzuru bulabildiğimi. ölüme bir çare bulamayan insanlık, bu dinsel ağıta da bir çare bulamayacak, biliyorum. onun için üzülüyorum.

    tamam, yalnız ve çırılçıplak geldik bu dünyaya. ibretlik bir şekilde. yalnız ve çırılçıplak gideceğiz. yine de ben. yine de. yalnız geldiğim bu dünyadan, çok sevdiğim bir insan ile, çift kişilik bir mezarda gitmek istiyorum.

    her gün binlerce şey istenilen tanrı'dan, bir kereliğine çok şey mi istiyorum?
    --spoiler--

    cennetten kovulan' ın yüreğine sağlık.. ve on yıldır görmediği annesinin ruhuna..
    2 ...
  38. 117.
  39. birini sevdiğin sürece varsın birine güvendiğin sürece.. içine kapanıp kendini soyutlayarak yaşayamazsın. doğarken bile annene ihtiyacın vardı yaşarken mi yalnız yaşayacaksın?
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük