cevabı öznel olabilecek sorunsaldır. benim için mutlu olmak, huzurlu olmak ve hayattan zevk almak. hayat döngü gibi bir şey olabilir ama kendi hayatımızın anlamını belirlemek güzel olur.
Kendime “mariyya bu dünyada ne işe yaradı?” diye sorduğumda tatmin edici bir cevap alabilmek. Şu an pek düzgün bir cevabım yok, o yüzden henüz misyonumu tamamlayamadım. umarım bu aralar ölmem…
Herkes için farklıdır yani nasıl mutluluğun belli bir formülü yoksa ve herkese "şunu şunu yaparsan, bunlar sende varsa mutlusun kardeşim" diye dayatamıyorsak bizim için hayatın anlamı olan şeyi de herkese deli gömleği giydirir gibi giydirmenin anlamı yok kesinlikle şüphesiz.. Kimi hayatın anlamını Allah'a ibadet etmede bulur. Kimi de gününü gün edip eğlenmede..Sen hayatın anlamını Allah'a kul olmak görüyorsan gör ya da üreyip çoğalmak olarak al.. Benim için hayatın anlamı hayatın anlamını bulma çabasıdır.. Belki bir gün bulurum..
Bence net bir anlamı yok. Gerçekten ruh eşi mi derler ne derler (sevgili) onu bulunca beraber yapacağın şeyler hayatına çok renk katacak ve iyi ki yaşıyorum dedirtecek ama bun eminim. O zaman belki hayatın anlamı o olabilir. Herkes farklı cevap verir bu soruya ama zengin ve birçok şey yaşamış biri olarak bugüne kadar hayatın anlamı olarak bildiklerimin hayatın anlamı olmadığını çok iyi anladım. Giriş cümlelerimde bahsettiğim gibi bir kişiye (bkz: ilteriş yıldırım) denk gelip onu kaybettim. Onun adına bu sözlükte bir başlık varmış yeni gördüm. Onu tanımak bile güzeldi, bir şeyler yazmak için katıldım. Belki bunu duyunca yazarlık verilmeyebilir ama önemi yok. Sözlükteki başlıkları ve yazılanları sevdim, arada ben de yazarım.
israilin fırlattığı füze annenizin ve kundaktaki çocuğunuzun kafasında patlarken,
yolda kamyonun tekerleğine sıkışıp parçalanırken,
küçücük bir virüsün vücudunuza girmesinin ardından birkaç ay içinde mevta olabiliyorken maddi hayatın kendisinde bir anlam aramak dünyanın en ahmakça, en aptalca eylemidir.
Anlık mutluluklardır hayatı yaşanabilir kılan.
Bazen sözlükte içimizi ısıtan bir entry'i fav'larken bile mutlu olabiliriz.
Sürekli mutlu olacağım diye bir arayış içinde olmayın.
Adem ve Havva'nın Dünya'ya gönderiliş amacını kavrayın yeter.
Allâh bilinmeyi sevdi, insânı yarattı. Dünya, Allâh'ı tanıma okuludur. Öğretmenler, peygamberlerdir. En başarılı öğrenciler Allâh dostlarıdır. Allâh, zâtı itibâriyle tanımsızdır. Hazreti Ebubekir efendimiz; Allâh'ı bilmemek, Allâh'ı bilmektir." Demiştir. Fakirlik olmasaydı, zenginliğin ne olduğunu idrâk edemeyecektik. Allâh'ın; El-Ganiyy(sonsuz mutlak ve zengin) ismini idrâk edemeyektik. Dünyanın zıtlıklar üzerine kurulma sebebi budur. Çok yetenekli bir ressamın resim çizmeyip tembellik yapması doğru olur mu? Çok cömert bir zenginin, servetini paylaşmaması doğru olur mu? Günah olmasaydı Allâh'ın, el-Afuvv (affeden), zulüm olmasaydı el-Adl(mutlak adaletli) isimlerini idrâk edemeyecektik. Ben çok günahkârım diye ümitsiz olma, şeytan sana kâfir ol diye vesvese vermez, sen çok günahkârsın, senin günahını hiçbir denizin suyu temizlemez. Tarzında vesveseler verir, seni iyice haktan uzaklaştırır.
Günahından tövbe eden, hiç günah işlememiş gibidir. (Hadis-i şerif)