hayattan alacagın onun sana verecegi bir sey kalmamıssa, hesap kesilmis mutabakata varılmıssa, "ha bir eksik ha bir fazla ne farkeder ki hayat devam eder dunya doner eskisi" gibi diyorsan, beklenenler gelmediyse umudun bittiyse, hayatın anlamsiz olmasi baslıgı kafana yumruk gibi indiyse tunelin sonunu gormussen iste bu an o andır.
hayatı anlamsızlaştırmaktır. yoksa hayat yeterince anlamlıdır. ne çok üzüntüler yaşarsınız ve hayatın ne kadar anlamlı olduğunu anlarsınız. belki de üzüntüler anlamlı yapıyordur hayatı, anlamsızlaştıran yine vasıfsız insanlar...
hayat anlamsız mı yoksa hayatta anlamsız olan bizler miyiz meçhul. kimi sevgili ister hayattan kimi para. kimi daha çok cesaret arar kendinde kimi ise cesur gördüklerinin gölgeleri olur. evet herşeyin sonunda bir ölüm var. farkındalık ölüm ile başlarsa umutlar tükenir. hergün güneşin doğması nasıl bir mucizeyse insanda yaratılan bir mucize. hayatın anlamını nerde aramak gerektiğinin bir göstergesi. mutluluk nerde bilinmez ama hayat kendi mucizemizde...
Hayata anlam yüklemeyi beceremeyecek kadar olanların pes edilişlerinin üstünü kapattığı cümle. Herşey çok basit zaten hayat anlamsız de kurtul işin içinden. Sen hayata ne anlam kattın kendine sevdiklerine neler verdin hayat anlamsız. Güçlü insan pes etmez böyle triplere de girmez.
hayat anlamlıdır anlamlı olmasına da herkes için farklı bir anlam ifade eder önemli olan hayatın hepimize ayrı ayrı verdiği rolleri bulup oyunu kurallarına göre oynayabilmemiz o zaman hayatın bizim için ne anlam ifade ettiğini bulabiliriz ve mutlak mutluluğa ulaşabiliriz belki de...
şu anda bu duyguya sonuna kadar kapıldığım andır. hedeflerime sımsıkıya tutunmuşken bir anda içime düşen umutsuzluk başaramama hissi ya olmazsa ? diye konuşan iç sesim beni anlamsızlığa itti. bütün hayatı hatta hayatının anlamı bir sınava bağlı olan insanlara gelsin sitemim. hayatın anlamı şu sınavı geçmemde...
depresyon sonrasında ve içinde yaşanan her şeyin tatsız ve olumsuz görünmesi sonucunda varılan sonuç. bu anlamsızlık hissi depresyonun başlangıcında hissedildiği gibi ortasında da vuku bulabilir. önemli olan bu gibi zorlu süreçlerden yara alarak değil, iyileşerek çıkmaktır.
içinde nasıl çıkabileceğimi bilemiyorum, bulamıyorum. 5 yıldır aynı vaziyetteyim. bir yandna üniversitede okurken diğer yandan türkiye'nin en önemli araştırma kurumlarından birinde oldukça iyi bir mevkide çalışıyor olduğum sırada da durum aynıydı, bunalıp istifa ettim. bir süre çalışmayayım belki düzelirim diye hayal ettim. olmadı. 3 yıl boş boş gezdim, yattım uyudum, okula gittim kantinde takıldım, arkadaşlarımla gezdim tozdum. olmadı. düşündükçe, psikolojik olarak dahada dibe battım. olmadı. iş teklifi geldi, şehir değiştirdim, işe başladım. yine olmadı. 2 kez intihar deneyimim oldu. hayatımda kafamın en rahat olduğu zamanları, intihar denemelerinin ertesi günü hissettim. mal mısın lan niye intihar ediyorsun hayat güzel diye düşündüm, sadece 3 gün sürdü. sonra yine aynı kafa.
insan geleceğini düşünür, ona göre hayaller kurar. ben geleceği düşününce çıldıracak gibi oluyorum. biriyle evlen, kariyerinde yüksel, çoluk çocuğa karış, emekli ol, öl. bana bunlar o kadar korkunç geliyor ki düşünmeyi bırakmak için kendi kendimle havadan sudan muhabbet ediyorum. sonra delirdiğime karar veriyorum. hayatın anlamsızlığı, geleceğin, yaşamanın anlamsızlığı yüzüme sertçe devamlı vuruyor.