Bugün bana hayatımdan 2 günümün hiç hatırlanmamak üzere çıkarılma şansı verilseydi kuşkusuz 4 eylül babamı sonsuzluğa uğurlayışımı ve bugünümü yok etmek isterdim.
Hayat ihtimali bile olamayacak kadar anlamsız. Uzun yaşanmışlıklarımın en ağırlarından biri ile sınanırken tutunacak tek dal olmamasının anlamsızlığı kadar hem de. Su olup buharlaşmayı dilerdim. Tesadüfler silsilesin de kaybolduğunu düşünürken hiç bir şeyin tesadüf olmadığını idrak ediyor olmak gayet yıkıcı.
Dımdızlak kelimesi hep komik gelir kulağıma. Ama şimdi kocaman bir boşluk ve belirsizliğin içinde dımdızlağım diye bir cümle kurup ne kadar da anlamlı olduğunu seyrediyorum.
Bir şarkı dinliyorum diyor ki;
Hüzün kovan kuşu gelmiş,
Gecenin yanağına konuvermiş.
Belki başka bir zaman da dinlemiş olsam anlamlandırırdım ama şimdi bu sözler de hayat kadar anlamsız.
Üzgünüm net!
Aslında hayat anlamlı ama hayatımızı anlamlı kılacağını düşündüğümüz seylerin yaşanmamasından dolayı bu umutsuzluğa kapılıyoruz haklı olarak. Bana da hayat anlamsız bomboş geliyor çünkü hayatım mutlu olduğum veya isteklerim taleplerim doğrultusunda devam etmiyor.