Beni üzen herşey hayatıma yeni bir anlam katmıştır. Ders almışımdır yaşadıklarımdan.. Hayatın anlamsız olduğunu düşündürten bir an yoktur bence . EN acı veren ölüm bile bi süre sonra unutulur ve hayat devam eder.. Yaşama amacımız hayatımızı anlamlı kılmaktır..
"an"dan ziyade belirli bir süreçtir. yaşanmışlıklarla, hissedilenlerle alakalı bir süreç. bir bakmışsın aynı döngünün içerisinde gidip geliyorsundur. aynı hüzünler , aynı acılar, aynı yalnızlıklar, aynı hayal kırıklıkları, aynı boşluklar, aynı düzensizlikler -hatta bunların giderek dozunun arttığı- kocaman bir kısır döngü... her gün bir sonraki gün iyi olacak diye geçen koca seneler... ve aslında daha otuzlarına bile gelemeden yaşanan o büyük yorgunluk. bir de yakınlarını da birer birer toprağa veriyorsan veya yanındayken bile varlıklarını hissedemiyorsan hayatın hiçbir anlamının olmadığını anlıyorsun işte.
Zamanın hissedilir derecede izafi olduğu andır, durur lan adeta acıdan. Şaka tabi, üç günlük dünyada hayatın anlamsızlığını fark ettirecek dertler edinmeyin kendinize.
Unutmayın ki siz yoksanız sonrası da yok önemli değil.
son nefesini vermek üzere olduğun andır. çünkü hayat sürprizlerle doludur. köşeyi döndüğünde belki aşık olacağın kadını bulacaksın, belki işsizim; bittim, tükendim dediğin anda tanıştığın bir adam senin iş sahibi olmana vesile olacak. belki çocukların olacak; onları omzunda gezdirip oyunlar oynayacaksınız.
sevdiğimiz/sevmediğimiz bedenlerin topraktaki canlıları besleyecek olduğunu bildiğin hatta yakından hissettiğin o an. Belki de cansız bedeninin üzerinde gezen kurtçukları düşündüğün o an.