yapamazsın... kaç yaşında olursam ol öğrenemzsin hayatı. hayat seni öğrenir. sen nasılsan hayat sana öyle davranır. ilk oyuncağını aldığındaki heyecanla gerçek aşkının elini tuttuğun anın heyecanı aynıdır.bana göre hayat doğdupunda değil kendini farkettiğinde başlar.hayat senin, sen de hayatınsın...
hayat bir derstir asla geçilemeyen,
hayat bir öğretmendir asla anlattığı yerden sormayan,
hayat bir okuldur ders saatleri hiçbir zaman bitmeyen.
hayat aslında bir avuç boktur kokusunu hissettirmeyen.
hayat aslında yediğimiz kazıklardan tecrübe diye bahsettiğimiz bir zamandır göz açıp kapayıncaya kadar biten.
hayat kalp kırdığımız ve bu kalpleri tamir etmek için uğraşarak geçirdiğimiz dakikalardır su gibi akan.
hayat aşık olunamayacak kadar kısa, aşkı yaşayamacak kadar kısa, aşkından ölemeyeceğin kadar değersizdir.
hayatı öğrenmek alışmaktır. vaktiyle oyuncak bir bebek, bir araba için ağlayan bünyenin çok büyük olaylar karşısında bile ağlayamamasıdır hayatı öğrenmek. güç değil alışkanlıktır bu. zamanla birlikte umursamaz olduğunuzun farkına varıyorsanız eğer büyüyorsunuz demektir.
ne kadar küçük şeyler için ağlardık...
bir tutam saç, bir oyuncak araba, bir bebek...
şimdi büyüdük...
çok büyük olaylar bile ağlatamıyor bizi...
ölümler, ihtiraslar, savaşlar...
ŞiMDi DAHA MI GÜÇLÜYÜZ?
YOKSA DAHA MI ALIŞKIN?
HAYATI ÖĞRENMEK ALIŞMAK MI ACABA?