belki de bayağı bir basit gerçekler olmalarına rağmen maddi hayatın aldatıcılıklarıyla o kadar kamufle olmuş gerçeklerdir ki değinmeye vakit bulamıyoruz çoğu zaman! kendimce örnek verecek olursam eğer;
1-) insanlar olarak kutuplaşarak, düşman kesilerek belki de normalde hiçbir vasfı olmayan ve büyük ihtimalle halkın derdine kulak tıkayacak Siyasilere kariyer yaptırmaya neden olduğumuz gerçeği,
2-) aç,düşkün ve sefil birini gördüğümüzde doğal olarak hepimizin merhamet güdüsü devreye girer ve yardım etmek isteriz fakat acaba onlar da kendi gibi durumda olan biri için ne düşünüyorlardır diye hiç düşünüyor muyuz acaba! bu durumdaki yüzlerce kişiye şu seçeneği sundum; kardeşim şu an hemen on milyarın mı olsun istersin yoksa Afrika'daki bir çocuk açlıktan ölmemesini mi? istisnasız hepsinin cevabı on milyar oldu! yani o kadar (ben)cil bir varlığız ki iyilik, kötülük, doğru, yanlış gibi kavramlar tamamen kendi menfaatlerimize göre Şekil Alıyor olduğu gerçeği!
3-) hepimiz kendimizi çok özel ve vazgeçilmez olarak görürüz ki bu hemen hemen herkeste vardır ve özellike de kalabalık bir aile babası iseniz göğsünüz de bayağı bir kabarık olur ve çocuklarınız la övünürsünüz. Fakat ne gariptir ki çevresi böyle geniş olan yaklaşık 50 kişiye şu soruyu sordum; seni en çok seven ve sana en çok değer veren beş kişiye; önünüzde 1 milyon dolar var, alırsanız arkadaşınız hemen ölecek, almazsanız çok mutlu bir hayat yaşayacak diye bir seçenek sunsam sence kaçı parayı almayı tercih etmez diye! istisnasız hepsi de büyük oranda o çok güvendiği 5 kişiye güvenemedi!
bundan dolayı çoğu zaman şunu düşünüyorum; hayatın bir tiyatro olduğun düşünüyorsan bile gerçekmiş gibi rolünü oynamak en akıllıcası galiba!
gölgesinde serinlemediğin hiç bir ağacı korumak zorunda değilsin. çıkar gruplarının yarattığı algılar yüzünden sana hiç bir fayda sağlamayacak şeyleri koruma ve savunma güdüsünden vazgeçmelisin. şöyle düşün. Zeki müren de seni görüyor mu?
hepimiz öleceğiz. o yüzden maddi/dünyevi şeylere çok ağırlık vermeden tadını çıkarta çıkarta mutlu ola ola mutlu ede ede yaşamak gerektiğini iyice bir tartmak lazım.