böyle olmaz. ne bu maddiyatcılık.
siz hiç kıt kanaat geçinip mutlu insan tanımadınız mı?
ben tanıdım ayrıca bir dönem bu insan bendim.
arkadaş biz şunu unuttuk. ne kadar gelirin varsa o kadar harcarsın. bu dünyada her gelire göre yaşacak çeşitli hayatlar var.
şu şartı koymak lazım tabi. şehirdeysen asgari ücret, köydeysen ev ve hayvanın ve de bahçen olacak.
ben, sadece yazları tarlada çalışıp o gelirle yaşayan insanların içnde bulundum. bunlardan bir tanesi hayatımda gördüğüm en neşeli, güldürücü ve de ütülü pantul giyen bir insandı. ütüsünü de kendi yapardı.
sen ona buna bakarak, onun arabası uçağı var ben de niye yok diye oturup üzülen bir insansan yanlış yapıyorsundur.
bunlara ulaşmak için çabalaman normal ama yok diye üzülmen anormal.
ne keyifler var hayatta keşfetmen lazım.
çay var mesela.
yazın cennet gibi kırlar, bayırlar var.
daha bir sürü şey var.
mesela şehirdeysen mahallenin kavesi, kafesi ya da ne bileyim esnaf dükkanının önü var. muhabbet var yani.
senin yaşadığın şartlarda yaşayan karşı cinsler var.
eğlen yani eğlen oturup üzülme ve tabi ki çabala.
bu hayat böyledir.
gariban cefasını, zengin sefasını sürer. senin için hayat meselesi olan para bir başkasının akşam yemeğinden sonra bıraktığı bahşiştir. insanın çok da kendini kandırmasına gerek yok. eğer aileden bir şeyler kalmışsa ya da yaptığınız bir işte aile desteği ve biraz da şans faktörü varsa bir ihtimal kendinizi kurtarabilirsiniz. yoksa gerisi hayata tutunma çabası.