yazık insandır. karşısındakini kandırdığını sanarak ego masturbasyonu yapar. her yalanında tatmin oldukça bir sigara yakar bunlar. karşısındaki insanlar kendisine inandıkça zevk duyar. ezik ve bir o kadar da acınası insandır.
kesinlikle kendisini güvenilmemesi gereken zavallı insanlardır. her sözleri palavra, her hareketleri yapmacıktır. insana güven vermezler. tek ayak üstünde 10 tane yalan söylerler.
yalan smileları ve yalan kahkahaları olurunda karşılamayanların gıcık olduğu insan modelidir.
msn' de yalan insan modeli.en samimiyetsizi budur herhalde. yanında da değil ya nefret bile edemiyorsun. bir bitmek bilmeyen x' ler d' ler, bitmek bilmeyen samimiyetsizlikler. zaten msn' de samimiyet arayan adamın götündeki kılları yolmak gerekir. ki orası ayrı bir paragraf.
- orhan naber?
+ iyi abi senden naber :D
- feyksin olm.
yahu bu ":D" niye? cevap vermessin,sonra n' oldu paşa meşgulsun galiba der. tamam, gülücük olarak kabul edip sohbete devam edelim. ee göt kafa ne konuşayım senlen daha. iyi mi diyeyim? geçmişini mi sikeyim? paşan oldum, sultanım mı olasın? samimiyet mi bekliyosun? sana; esc!
ofiste yalan insan modeli. en sahte kahkahalarını atan ittir. ofiste nefes almaması gereken insan modelistidir. insan modelisti ne diye sayıklayıp durma da, o kahkahaları kafanda tasarlasana. lafta sokasın gelmiyor. yüzüne bakıp gözlerinden anlamasını bekliyorsun ettiğin küfürleri. yok adamda dalak yok. o halen, yarabbi şükür modunda. hele ofisteki o feyk bayansa, ofisi yak. ofiste, yetkili kişinin taşaklarını sıvazlayacak ya kaltak. ota boka güler en samimiyetsizince. en güzel espriye, davul gibi suratı ile şapşal şapşal bakar amına kodum dangozu. bunların hayatı feyk. ofis feyklerine de; esc!
ortamlara girersin ya kızlı-erkekli. on kişilik ortamda ya ikisini tanırsın ya üçünü.. birinci biranın getirdiği uyuşukluktan, teker-teker takmaya başlar herkes cebindeki feyk maskelerini. ortamın en ülkücüsü, bir anda oluverir en devrimcisi. en arabeskçisi, oluverir bir anda ortamın hendrix' i. hendrix kim diye sorsan baterist, devrim ne desen; "hani uzun ceketler giyen varya onların yaptığı şey" cevabından şüphem yok. bunların alayına esc!
- arzum şudur ki; şu feyk hayatta, biraz da realite.
Bir süre sonra kendisi de o yalana dahil olur ve uydurdugu o hikaye içinde yaşamaya başlar. Yalan söylediğini ısrarla kabul etmez, çünkü o kadar büyümüştur ki yalanı, kendisi de inanmaya başlamıştır.
Zavallıdır.
Kişiliğinden ödün verip, sırf yaranmak için, beni terketmesinler diye hem kendini hem karşısındaki insanları kandırır. Bilir ki; kimse başka türlü onunla muhatap olmayacak.
Ya da sütü bozuklardandır.
insanları kandırmaktan zevk alır. istediğini elde edene kadar sınır tanımadan devam eder.
Allah iki türlüsünden de korusun.
genellikle napıyorsun, nasılsın demeden size ilginç ilginç hikayeler anlatmaya başlarlar. yok şöyle oldu böyle oldu. dinliyormuş gibi yapıp klasik cevaplarla aaa bak sen vs diyerek geçiştirmeniz önerilir.
Ortamlarda birşey biliyorum , onu yaptım demek için söylediği ard arda gelen yalanları devam ettirmek için kendi söylediği yalanlara kendi inanan ruh hastalarıdır.
Tahir...
onu hiçbir sınıf arkadaşı sevmiyordu. Çünkü derslerine asla çalışmayan, tembel ve bön bir çocuktu. özellikle öğretmeni "beni delirtiyorsun" diye hep kızıyordu Tahir'e.
bir gün Tahir'in annesi okula geldi. Öğretmeni ile görüştü. öğretmen dürüstçe "çocuğunuz ders çalışmayan aptalca şeyler yapan bir çocuk, notları da düşük, hayatımda bunun kadar tembel bir öğrenci görmedim" dedi. Annesi çok şaşırdı, Tahir'i okuldan aldı ve Kayseri'ye taşındılar.
Aradan 25 yıl geçti. öğretmen de Kayseri'ye tayin olmuştu. Bir gün öğretmen ağır bir kalp krizi geçirdi. Bütün doktorlar ameliyat olması gerektiğini söylediler. Bu zor bir ameliyattı ve Kayseri'de ameliyatı yapabilecek tek bir cerrah vardı.
öğretmen ameliyat oldu. Gözünü açtığında karşısında yakışıklı cerrah ona gülümsüyordu. öğretmen tam teşekkür edecekti ki suratı morarmaya başladı. Bir şey söylemek için elini kaldırdı ama söyleyemeden küt diye öldü.