Yerine göre iyi harekettir, yerine göre kötü. Eğer kendi üzerine kurmuşsan ne güzeldir. Ha başka birisi ise, hatırlatmak isterim hiçbir zaman hiçbirşey senin elinde değil. Hayatın bile. Emin ol başkalarının kararları senin hayatını da etkileyecek ve bu insan seni ne hale soktuğunu umursamayacaktır. Elimizde olmayan sebepler işte hep.
Bir masal kurguladım ben sevgilim. Seninle benim masalım bu. Masalımızda karşımıza çıkan engeller başlangıçtaydı yalnızca, ortalarda değil. Bu bizi tökezletti; bir adım ileri, bir adım geri gitsek de sonu olmayan bir yolda sonu olmayan bir masalda yolcuyuz. Yollarımız ayrılabilir ama masalımızın bir olduğuna inanıyorum. Sen gidersen bu masalda tek başıma olacağım. Ne kurta varacağım ne kuzuya... Ben yalnızca seni istiyorum.
Bir ayda ne kadar çok sevdim, ruhlarımız ne kadar çok sevişti değil mi? Sen anlatırken dinleyemiyorum bu yüzden. Seni izlemek öyle güzel ki. Dünyada gördüğüm en güzel şeysin. Dünyadan aldığım en güzel hediyesin.
Bunu sana söylesem, gördüğüm en güzel şeysin desem samimiyetime inanmayacak olman çok üzücü. Beni her halimle sevmeyeceğini düşünmen çok çok üzücü. Bir aksilik(doğal bir durum) olsa lafıma inanmayacak olman çok üzücü. Bana inanmayacak ve beni her halimle sevmeyecek biriyle olmam diyip de bu lafı da çiğnemek canımı yakıyor. Çünkü böyle biri ile mutlu olamayacağımı ve onun beni gerçekten sevmediğini, hiç sevemeyeceğini düşünüyorum. Daha çok seven taraf olduğuma emin olmak üzücü. Sözleri o kadar kırıcı ki... "Sen hiçbir şey yaşamamış olsan, kaderimi değiştirip ne yapar eder evlenirdim seninle." "ilerde ne olacağıni kimse bilemez;aileler birbirini sevmez, kızın ailesi oğlanı sevmez, para kazanamaz vs vs milyon tane neden olabilir evlenmemeleri için." "seni istiyorum diyen kız bir erkeğin gözünde biter. En azından benim gözümde." haklısın, bir şeyler ikimiz de istediği için yaşandı ama bu benim için önemliydi çok önemli bir konuda taviz veriyorsam bu beni senin gözünde asla basitleştirmemeli. Ve gerçekten en üzücülerinden biri başkasını sevmeyeceğine dair garanti verememendi. Bana bunu belgeleyemezsin elbette. Ama daha çok sevebileceğin bir kadın olamayacağını söyleyebilmeliydin. Bunu söyleyemiyorsan sevginden sen şüphe etmelisin. Ben bu kızı seviyor muyum? diye soruyorsan da sevginden şüphe etmelisin. Beni kilo aldığımda, hamilelikten sonra bebek emzirmekten göğüslerim sarktığında, bakire olmasam bile, kolum bacağım aksak olsa ya da hiç olmasa bile sevebilecek insan; benim hayat arkadaşımdır. Çünkü o gerçekten kendini adamak isteyen ve hayatının kalanını benimle geçirmek isteyen insandir. Sevgine inanıyorum ama bunları düşündükçe açıklama getiremiyorum sana. Romantiksin, nasıl davranacağını ve beni nasıl mutlu edeceğini biliyorsun. Ama sevemiyorsun. Her şeyimle sevemiyorsun. Evet bakireyim ama bakire olmasam sevmezdin. Ruhumu sevebilmeliydin önce. Ellerimi tutmadan önce dokunmaya kıyamayıp ellerimi sevmeni isterdim. Dokunmaya kıyamama kısmını s.ktir et, bana dokunmadan önce beni sevebilmeni isterdim. Seviyorum seni, çok seviyorum diyerek boynumdan öpmeni isterdim. Ya da elimi. Boyun erojen bölgedir ama aynı zamanda öptüğünde benim için özel olduğunu hissedebileceğin bir yerdir.
Hakkımda bilmediğin şeyle var. Birini sevmediğim için, sevip kimseyle bir şey yaşamadığım için üzülüyordum kendimi garip hissediyordum. Bunun için utanan kişi bendim ve evet arkadaşım da bunun için üzülüyor. Bunun için üzülmemesini söyledim elbette.
Bu şekilde ileri gitmekte tökezlediğimi söylemek isterdim. Bunu söylesem bakire değil bu kız derdin, buna yorumlardın eminim. Bunu bilmek de çok incitici. Bu yüzden tökezliyorum işte. inançsızlığın ve ruhumu sevememen, düşündürüyor.
Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
O olmazsa yaşayamam. demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
Senin onu sevdiğinden.
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de
korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
ille de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
O benim. diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasın istiyorsan birşeylerin
Mesela gökkuşağı senin olacak.
ille de bir şeye ait olacaksan, renklere ait
olacaksın.
Mesela turuncuya, yada pembeye.
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, Hem
de hep senin kalacakmış gibi hayat.
ilişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak
kimine göre cesaret kimine göre manyaklık olan durum. kurduğun kişi sağlam olmalı be. emin olmalısın. gerçi ne kadar emin olursan ol kimin ne olduğu belli mi dmi. kendimide cevaba ulaştırdım. manyaklıkmış evet.
Risktir.
Hayatını, kendi üzerine kurmalı insan...En sevdiklerini tek gecede kaybedebilir insan, ne yazık ki...
Hayatın ne sürprizler hazırladığı bilinmediği için, temkinli olmakta fayda vardır...
yapılan en büyük yanlıştır .
bir gün ögreniyor insan , yada hayat öğretiyor böyle olmaması gerektiğini , o da biraz acı veriyor .
ama hayat her zaman için yaşamaya değer .
ömrünün sonuna kadar mutlu olmaktır eğer doğru seçim yapmışsan.
her gün anne ve babamda gördüğümdür. 25 senelik evliliklerinde hala birbirlerinin gözlerine bakıp aşkla öpüşebilmelerinde gördüğümdür. hala el ele sokaklarda liseli aşıklar gibi dolaşabilmeleridir.