sosyal ve psikolojik hayatta kendileri olarak varolamayan insanlardır. "kendileri" derken şöyle açıklayalım, bir kızla mesajlaşmak kolaydır ama ona gidip direk, "senden hoşlanıyorum." demek zordur. işte bu da öyle bir şey. bu adamlar sözlükte yazışarak kaynaşırlar. onların yegane yaşama sebebidir bu.
sittin sene spontan bir arkadaşlık kuramazlar. misal, vapurda görüp hoşlandığı kız için, "acaba emesen adresimi mi versem?" diye düşünürler.
bir zamanlar bir site vardı. gerçekten güzel bir oluşumdu. orada yazıyordum. zamanla arkadaşlarım oldu, güzel insanlar oldu ve bu güzellik orada olduğu için orada kaldı. gündelik hayatımıza tecavüz ettirip zamanımızdan çalmadık birbirimizin. orada da bir grup vardı, kendilerine tontişler diyorlardı. sürekli bir araya gelip bir şeyler yapıyorlardı. asla kınamadık, sadece güldük. niye kınayalım ki, sonuçta onlar da sosyalleşmeye çalışan ama bu sosyalleşmeyi en basit ve etkisiz yolundan yapan insanlardı.
hayatları o siteydi, o sitede yatıyor, o sitede kalkıyor, dışarı çıktıklarında da illaki bir yerlere gidiyorlardı sitedeki arkadaşlarıyla. acınacak bir durumdu. bir kere iki kere buluşursun bu platformdaki insanlarla. sürekli arkadaşlıklar kurmak nedir? mahalleden hiç mi arkadaşın olmadı? liseden sevdigin birileri yok mu etrafında? üniversiteden ev arkadaşın nerede? ahh. pardon sizler sosyal psikolojik buhranlar geçiren insanlarsınız. sürekliliğiniz yok. yarın birbirinizin poposuna da tekme atmaya başlayacaksınız. eh malum, zordur zoraki ilişkiler.
denildiği gibi, bu tarz platformları bir online arkadaşlık ortamına çevirmeye meyilli cancişler var. elbette olacaklar, insan doğası çok farklı bir yapıda. ben veya biz, mesela, hayatta böyle bir aktivitede bulunmadık, bulunmayız. neden? çok sağlam arkadaşlarımız, çok düzenli ve aktif bir sosyal hayatımız var. toplaşıp biralar eşliğinde cıvık arkadaşlıklara ihtiyacımız yok. ona da kabuluz ulan.
ne demişler, "herkes sahip olmadığı şey için savaşır."