içerisinde bulunduğumuz yüzyılı düşünürsek, pollyannacılık oynamak ya da çoğunlukla küçük detayları sevmek demektir. yaşamın çok küçük bir kısmından büyük ve yaşanılası bir aşk çıkarmaya çalışmak.
bilinçsizce yapılan bir eylem.
biraz düşünüldüğünde ne kadar saçma olduğunu farkeder insan.
"ne zaman öleceğim?" iç ses "mutlaka bir gün"
hasta olup, hayata sıkı sıkıya sarılanların yanında, herşeyi kabullenip ölümü bekleyen (özleyen) insanların sayısı da küçümsenemeyecek kadar çoktur.
işte onları anlamak, hayatı anlamaktır. evet, sağlıklıyım amına koyayım. hemde öküz gibi.
ölmüyorum, çünkü onun da yaşama bir üstünlüğü yok.