üstadın dediği gibi; 'ben yaşadıkça fahişeler raks edecek beynimde..' gömmüşüm her şeyi orospu bir gülüşün oluşturduğu gamzeye. kendimi ilmekle asıp kendimi yumruklamışım her an. ve izlemişim. annem söylerdi; "sen dünyaya geldiğinde doğumhanede bulunan herkesin yüzüne baktın.."
ağlamamış ya da gülmemişim ben.. sadece izlemişim.. bu hayatta bir gariplik olduğunu doğar doğmaz anlamışım.. bu devam etti sonraları.. bir gün, üç saat boyunca bir tüyün havada uçuşunu izledim.. o tüyle beraber şehrin arka sokaklarına gittim.. şehrin dışındaki büyük çöplüğe indiğinde, o tüyün tekrar oradan havalanması için bir üç saat daha bekledim.. çöp konteynırları gelip tüyü gömdüklerinde vazgeçtim havalanmasından..
öpüşenleri de izledim.. dilin ağız içinde takip ettiği yolu ezbere bilirim ben.. izledim her şeyi.. ve cinayetleri.. bir gece de beyoğlu'nun arka sokaklarında yedi kişi bir fahişeyi dövdü.. yine canım çok sıkkındı o gece.. ve yine yalnızdım.. izlenecek daha renkli şeyler olacağını bilerek televizyonu kapatıp çıktım dışarı.. herkes sabahlara kadar televizyondaki dizileri bininci kez izlerken ben hayatı canlı yaşadım..
yedi kişi, tüm kinlerini fahişenin bedeninde açtıkları yaralara gömüp gitti.. yüzü dağılan fahişenin iki adım yanına çöküp sırtımı duvara yasladım.. bir sigara yaktım.. fahişe ağzını açıp kapadı.. fakat sesi çıkmadı.. izledim.. elimi uzatıp kurtarmak istemedim.. neyin yaşam neyin ölüm, neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilmediğim için dokunmadım.. evreni kim yarattığını iddia ediyorsa bende her şeyi ona bıraktım.. "al senin olsun"dedim. "al senin olsun yarattığın her şey! en yürekli adamın da senin olsun.. şu an ayaklarımın dibinde yatan fahişen de.."
biliyorum o yaratıcı gücün kafasını en çok ben karıştırdım.. ben bunu bilerek yaptım.. belki de ondandır zamansız hareketlerimin nedeni.. ve hayatın içinden boğazı yararak geçen dev bir gemi edasında geçmem.. belki de ondandır hep izleyici olmamın nedeni..
analiz yeteneğinin getirisidir. ya da izlemenin getirisi analiz gücünün gelişimidir. her ne olursa olsun iyi bir şeydir.
boş konuşmaktan çok çok iyidir, en azından düşünüp yorumlarsın gördüklerini. içindeki çocuk yaşıyorsa, tıpkı küçükken olduğu gibi yetişkin kalıbının içinden izlemeye devam edecektir gördüklerini...