hayatı film tadında yaşamak

entry40 galeri0
    40.
  1. Olur mu kanka eşzamanlı kafa çekiyoruz ya cintonik kitar çalarken.
    1 ...
  2. 39.
  3. Artık iyice Nuri Bilge Ceylan filmleri tadında yaşıyorum. Sanki sürekli tek başına boş boş yürüyorum...
    1 ...
  4. 38.
  5. Ben sadece figuranım sizler başrol oyuncularısınız.
    1 ...
  6. 36.
  7. 35.
  8. üç kelimede bir fuck demektir. tabii türkçeye çevrilmiş şekilleri hep farklı farklı oluyor yerine göre. bir örnek verecek olursak;
    ben bu lanet (hep böyle çeviriyorlar ama bildiğin sikik demek istiyor adam) evde, senin gibi lanet (bak burda da aynı durum söz konusu) birisiyle yaşıyorum. lanet olsun! (işte tam burda da siktir git diyor aslında)

    bu şekilde yaşayan kişi çok dayak yer ama, ben söyleyeyim de.
    0 ...
  9. 34.
  10. erotica tarzı bir filmse tadından yenmez.

    konulu pornoya da razıyım. o da olur.
    0 ...
  11. 33.
  12. hayalle gerçeği ayırt edememek.

    hani neşeli olmak güzeldir, lakin bu insanlar durmadan bir dalga geçme, eğlenme, alay etme havası içinde yaşar giderler. ya da tersi, olaylardan endişe duymak doğaldır, lakin bu insanlar sürekli acı gerçekler senaryosu yazarlar.

    biri dili dışarda yaşar hayatı jim carrey misali, ağzı şebek gibi kulaklarında, bir yandan da anlayamaz jim carrey filmlerinde verilen toplumsal mesajları, hayatı sorgulama yöntemlerini. hayat bir geyik muhabbeti kadar sulandırılmıştır onun için, o kadar suludur ki sorgulayacak birşey kalmaz, aramaz, dolayısı ile bulamaz. ya da zanneder ki çoktan bulmuş. bu da herhalde en acıklı senaryodur.

    diğeri russel crowe gibi ya gladyatör olarak esirken bile dünyayı kurtarmaya çalışır, ya da suçsuz eşini hapisten kurtarır dikkati ve detaycılığı ile 3 günde yaptığı kaçış planıyla. çok acı çeker ama yanıtları arar bulur.
    2 ...
  13. 32.
  14. eğer bu film romantik komediyse, birey her kitap taşıyan bir kız gördüğün de çarpmak isteyecektir.
    0 ...
  15. 31.
  16. kafede sohbet eden iki hatun kişinin yanına giderek geçen gün yaptığım eylem..

    her ikinizlede yatmak istiyorum ve bunu sağlayabilmek için arkadaşımın özel uçağının anahtarını alıp sizi oviedo adasına götürücem..gecenin ilerleyen saatlerinde müzik dinler, şarap içer ve yatarız.

    çok mu film tadında olmuş?.

    (bkz: barcelona barcelona)
    1 ...
  17. 30.
  18. adamin uzerine yureyerek biraz itisme kakisma ile sinir harbi yasanacagini onu bir cocuk gibi azarlayaip dovecegimi sanmistim film tadina. ama daha yanina varirvarmaz adamdan yumrugu yeyince once dislerimin kaplamasi sonra hic duzelmeyen bir kemik catlamasi oldu burnumda.

    Hayati film gibi yasamak eger dovulen figuran tarafinda olmazsan iyi bir sey bazen.
    0 ...
  19. 29.
  20. sonunda a mutlu sona ulaşırsın ya da ölürsün. bu kadar basit.
    0 ...
  21. 28.
  22. hayat keşke woody allen ya da kemal sunal filmlerindeki gibi olsa.
    0 ...
  23. 27.
  24. 26.
  25. bir iş yaparken durup kafada fon müziği seçmek ve işe öyle devam etmektir.
    0 ...
  26. 25.
  27. karşıdan karşıya ağır adımlarla geçmektir.
    dayak yedikten sonra bir anda dövmektir.
    spor müsabakasında yenik durumdayken müzik eşliğinde gol, üçlük vs. atıp maçı kazandırmaktır.
    2 ...
  28. 24.
  29. nuri bilge ceylan filmleri tadında yaşamak. yok artık.
    0 ...
  30. 23.
  31. hayatının film gibi başladığını,filmlerdeki gibi devam ettiğini,ve filmlerdeki gibi son bulacağı sanan insandır.yaşadığı her olayı izlediği aptal bir filme bağlayıp sonunu da ona göre görür fakat hep yanılır..
    (bkz: filmler bitiyor hayata devam)
    1 ...
  32. 22.
  33. film tadında yaşamak için senaryonuz hazır olmalı. senaryo hayallerinizdir.öyle ki yaşarken ben bu anı seyretmiştim dersiniz...
    1 ...
  34. 21.
  35. 20.
  36. hayatı bir filme sığdırmak kadar zor,başrolde olmak kadar heyecan verici,oyuncuları seçememek kadar gizemli,mutlu sonla bitirmek kadar umut verici birşeydir.
    1 ...
  37. 19.
  38. hayata merhaba dedigimiz an hayat filminde oynamaya baslariz.

    oncelikle bir figuran kadar degerimiz yoktur, olsa olsa konu mankeniyizdir. kimse bizi tinlamaz.

    yavas yavas hayat sektorunde tirmandikca filmde aldigimzi rol de artmaya baslar.ilkokula baslamak ile figuranligin mektebine baslamak neredeyse bir. okuma yazmayi ogrenmek rol yapmayi ogrenmekle esdegerdir.

    lise hayatina sinavlarla hazirlanirken aslinda figuranlik giris sinavina giriyoruzdur. ya asama kaydedip sinif atlayacagiz ya da figuranligin kenarinda durmaya devam edecegiz. ilk rol tekliflerini almaya baslariz lise yasamimizda. ilk replikler de soylenmeye baslar.

    esas sinav ise universite sinaviyla yasariz. iste figuranliga adim atacagimiz andir. basrollerin aranilan oyuncusu mu olacagiz yoksa ikinci adam mi? yoksa kapidan donup binlerce yuz eskiten normal figuranliga devam mi?

    az replik, az para memurluk gibi.

    ardindan sinav sonucuna gore terfi edersek en azindna replik artacak, alinan ucret de. hayranlar kazanmaya baslayacagiz. kimi surekli kimi sadece hayal, gecici !

    ardindan da basrol. kacimiz su an basroldeyiz bilemeyiz, kacimiz da figuran.

    tek bildigimiz ise film devam ediyor.

    bu klasik yoldu, bir de cocuk yildizlar gibi hayata erken atilan, erken figuranliga baslayanlar var, onlar da zamanla hayat hep boyle devam edicek demekle ben artik basrol oynacagim demek arasindaki ince cizgiyi takip ederler. kimisi silinir figuran olarak kalir, kimisi ise yeni hayranlar yeni basroller ile devam eder.
    3 ...
  39. 18.
  40. hayalci olmak. öyle bir şey yok çünkü. hayat alabildiğine gerçek.
    1 ...
  41. 17.
  42. romatik komediyse güzel
    dramsa üzücü
    gerilimse stresli
    korku filmiyse çok kötü...
    0 ...
  43. 16.
  44. mümkünse çizgi film olsun bizden olsun.
    0 ...
  45. 15.
© 2025 uludağ sözlük