bazı insanlar öyle.. bilmiyorum hayatı sadece cinsellik olarak görüyor ve bu ugurda bir takım şeyler yapıyor hayatını kısıtlıyor belki sırf bunun için.
cinsellik elbette bir ihtiyaç. tıpkı yemek yemek işemek sıçmak nefes almak vs vs gibi bir ihtiyaç. kuşkusuz bunlardan daha fazla zevk veriyordur. ben işin bu tarafında değilim. ancak hayatı cinsellik olarak algılamak acayip.
birde bu tür insanlar etrafındaki kişilerinde hayatı cinsellik olarak algıladıklarını düşünür muhabbet etmeye başlar ve karşısındaki insanda cinsellik ön planda değil ise ona adeta bir ''hasta'' gibi bakmaya belki ''biseksüel'' vs olduğunu düşünmeye başlar.
oyle ya ona göre normal bir insan için cinsellik en basta gelen durumdur ve bu bütün bedenni sarmıştır.
mesela birisiyle tanıştıgınızda iki saat ohbet etseniz size ''lan kimseyi becerdin mi hiç ?'' gibi bir soru sorsa bunu garipsemeyiz ancak ''hayır'' der isek işte o zaman ''garipseniriz''.
kuşkusuz ilginç bir konudur. hayat sadece cinsellik dğeildir cinsellikte onun bir parcasıdır bir bütünü tamamlayan bir parcadır. ancak bazılarının hayatında kocaman bir bütün. tek bütün. yek bütün. yazık..
cinselliğin önplanda olduğu yaşlarda genelde sözlüğe takınılmasıyla oluşan sorundur.şöyleki bu sözlüğümn yaş ortalaması ortalama 20 civarlarındadır ve buda sanırım tüm soruların direk cevabı olabilecek nitelik taşır.
bilinenin aksine kadınların daha çok yapmış olduğu şeydir. kadınlar, cinselliğe davet için ellerinden geleni artlarına koymazlar. saçlarını yaptırır, makyaj yapar, kokular sürünür, üstü kapalıda olsa cinselliğe bağlanacak cümleler kurarlar. bunun iki nedeni vardır. birincisi kapitalist sistemin getirdiği mal ve alıcı meselesidir. kapitalizm malesef kadınları satınalınabilir bir meta haline getirmiştir. bu da onları erkeklere birer müşteri sıfatı ile yaklaşıp kendilerini beğendirmek zorundalılığı yüklemiştir. ikincisi ise kadın erkek sayısının doğal dengesi ile ilgilidir. erkeklerin temel sıkıntısı bu sayısal dengenin yarı yarıya olmasından kaynaklanır. doğada seçen taraf olan erkek sayısı azdır. erkek nüfusun bu kadar çok olması doğa dışıdır. ama insan aklı ile doğaya karşı çıkmış ve bu sayısal dengeyi bozmuştur.
halbuki aslolan aşktır. kadınların da erkeklerinde birleşmesi gereken asıl nokta aşktır. cinsellik ise sıradan ve üremek için yapılırken zevk alınan basit bir tensel temastan ibarettir.(bunun böyle olduğunu anlamak için insan olmak gerekir.)
insanın doğal ereği üremedir. üreme ritüelini güzelleştirmek görsel olarak mümkün değildir. temelde yapılan şey sınırlı bir süre ve algıya bağlıdır. onu düşünsel olarak yüceltmek için, cinsel birleşmeden sonra mutlu olmak için aşık olmak gerekir. eğer biriyle zevk almak için birlikte oluyorsanız elinizde kalan koskoca bir pişmanlık ve hayal kırıklığı olacaktır. çünkü erkek ya da kadın bireyin cinsellik arzusu ölene kadar doğal tetikleyicilerle sabitleştirilmiştir. aşk bu sınırsız açlığı doyuracak tek şeyidir.
ve bunu dile getirdiğinizde sizi "abazalık" ile itham ederler. sırf cinsellik konusunda onlar gibi düşünmediğiniz için. Öyle ya her vereni sikmek her kuşu ellemek lazımdır. Ah be güzelim bizimde bi haysiyetimiz var dimi öyle her deliğe girilmez.
