En çok da umudun tükendiği, doğru bildiklerinizin değiştiği, anlam yüklediğiniz olguların ya da kişilerin önemini yitirdiği ve en önemlisi hayal kırıklığı yaşadığınız süreçte kendini belli eder.
Ama geçer...
Bir gülümseme, bir söz, bir çocuk, bir şiir hatırlatıverir yeniden.
Iyileşirsiniz.
en çokta, kendinizi diğer arkadaşlarınızın hayatına göre kıyaslarken gelebilen hissetme türüdür. ister istemez kıyaslarken. benim babamın meşhur bir sözü var. eğer hayata sarılmak ve mutlu olmak istiyorsan, kendinden daha kötü durumda olanları düşün. bu herhangi bir alan olabilir. kötü olanları düşünürken oh ne güzel ben rahatım şeklinde değil. gör bak neler var, haline şükret anlamında. boşa yaşıyor olduğunuz hissi gelebilir. bana da geliyor sıklıkla. ama bu hissin gelip gelmemesi yine sizle alakalı. eğer bu hayata gelmişsek, nasiplenmiş isek bu hayattan, elbette bir sebebimiz var. bende bilmiyorum ama var işte.
Hissediyorum çünkü vicdanım rahat değil. Sanki bir şeyler yapmak zorundaymışım gibi ama yapacak gücü kendimde bulamıyorum. Bu duygu beni yıpratiyor, bedenimi çürütüyor, zihnimi kapatiyor, uykum geldi galiba.
kendinize geliştirmiyorsanız, sehayat etmiyorsanız, spor yapmıyorsanız, yeni bir dil öğrenmiyorsanız ve dostlarınızla keyifli vakit geçirmiyorsanız böyle hissedebilirsiniz.
Yaşamayı hissetmekle eşdeğer olduğu düşüncesine kapıldım. Ben yine yazayım da aklında bulunsun, illa ki bir sebep için geliyorsun, bunu aramak için ya da yaşamak için. Bunu farketmek bile çok önemli, eyleme geçebilirsin, kendi işini kendin halletmelisin.
Okuduk
işe girdik
Evlendik
Çocuk doğdu
Ev araba aldık 55 bin taksitle onu ödemek için çalıştık yaş oldu 45. Emekliliğe hala 15 sene var. Ben gelecekteki 20 yılımı böyle feda etmek istemiyorum amk. Ben boşa yaşamak istiyorum ama borçlu ve tekdüze yaşamak istemiyorum. 26 ya gelmeden hayattan soğudum.